Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
böyle bir şarkı vardı kim söylüyordu acaba hatırlayamadım baktım.
Nil Burak söylüyormuş.
Ben nil Burakla Sibel Egemen'i karıştırıyordum o zamanlar.
Birbirlerine de çok benzemiyorlardı ama aynı dönemdeydiler herhalde o yüzden.
ya o dönemin saç stili ne berbatmış.
insanı doğrudan 20, 30 yıl yaşlandırıyormuş.
ah şu güzellik sektörü.
80 yaşındakileri bile yontmanın peşinde.
Neyse çok mutlu olunca birine şükran duyunca akla gelen şarkılardan biri.
gerçekte adı
Bilgameş ( Ya da bilgamış ) şeklindeymiş.
Ben Volkan Çelik'in yalancısıyım.
Tabletlerdeki çivi yazısını bu şekilde çevirmişler.
Zaten fonetiği daha uygun geliyor.
öbür isimde bir tırmalama durumu var.
insan da zaten kolayına geleni söyler.
kimse ikide bir
asoşeytıtpres demek istemez.
Ayrıca bu efsanevi kişiliğin ismi Bilgameş olunca sanki kulağa Türkçe bir isimmiş gibi geliyor.
Zaten Sümerler malum.
Bkz: Kutadgubilig/ögdülmiş-ogdurmış
Nasıl oluyor da koskoca bir medeniyetin merkezi olan şehirden geriye biraz kül biraz duman kalıyor anlamak mümkün değil.
Babil kalıntılarını gezenler hep bir hayal kırıklığı yaşıyor.
Ya çıkarılan her şey bir sebepten bazı ülkelere taşındı,
Ya da zaten çoktan yakılıp yıkılmıştı.
Aklımda kalan tek şey bereketli Fırat kenarı,
güneşin mis gibi ısıttığı sıcacık topraklar,
Saddam Hüseyin'in şimdi viran olmuş devasa sarayı,
bunca efsaneyi çatlamış topraklar üzerinde beyhude arama çabaları.
Galiba ünlü kapının bir replikasını da oraya oturtmuşlar.
Belki zamanla farklı şeyler de keşfedilir.
Irak bu anlamda çok zengin bir ülke gibi görünüyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |