Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
arkadaş grubunun en uyum sağlamayı tercih eden elemanının söylemi.
genellikle bu vatandaşın başının belaya girme potansiyeli vardır.
tabi kimlerle takıldığına bağlı olarak.
sürüklenen sıfatını taşıması işten bile değildir.
bir de bu vatandaşın "hayallerde yaşıyor olması" nedeniyle sonradan isyan bayrağını çekmesi olasıdır ki "karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" sıfatıyla yaftalanması hep bu saftorikliğinden kaynaklanmaktadır.
yanlış anlamadıysam eldeki bütün bulgulara göre, dünyadaki bütün piramitlerin yerleri vs. analiz edilmiş ve piramitlerin bizim sandığımızdan çok daha farklı bir işlevleri olduğu kanaatine varılmış.
Büyük anıt mezarlar olarak değil şehirlerin enerji santralleri gibi kullanılıyor olabilirlermiş.
Hepsi bir su kaynağının, akarsuyun üzerine ya da yakınına inşa edilmiş.
hepsinin derinlerinde henüz tam olarak işlevi belirlenememiş olan inşa edilmiş taş ya da seramik yapılar var.
Dünyanın manyetik enerji alanıyla ilişkilendirilerek şifalandırıcı ve bozulmayı önleyici özellikleri olduğu da iddia edilmiş.
insanların birbirlerinin harcama alışkanlıklarına şaşırma durumu.
Kesin olan tek şey bu şaşırmanın tüketimin başlamasıyla başladığı.
Bakıyorum, görüyorum, dinliyorum:
herkes herkesten şikayetçi.
Kimisi gelirinin zaten kısıtlı olduğundan, büyük sahiplenmelere girişmeye zaten gücünün yetmeyeceğinden, bu nedenle şu fani dünyada bir günlük beyliğinin beylik olduğundan bahsediyor.
kimisinin geliri yüksek bu nedenle hedefinde dahası olduğundan günlük küçük konforlarını kaçırıyor.
kimisi bol bol kazanıyor o doğrultuda da parasını en lüks ürünlere harcıyor. Gelir benim, harcama benim, nimet benim, külfet benim kimi ilgilendirir ki ? diyor.
Birleşilen temel nokta şu galiba:
" Yok bulamadım "
Tüketim konusunda hemfikir olunup birleşilen temel bir nokta yok.
Kazanma ve sahip olma dürtüsü dışında.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |