Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Aklımıza doğrudan Nostradamus geliyor.
Her sıra dışı olayda adamın adını saygıyla anıyorlar.
"Bunu da bilmişti" diyorlar.
Ben bilmem, söyleyenlerin yalancısıyım ama hiçbir öngörüsünü de önceden söylemiyorlar.
Hep olup bittikten sonra yakıştırıyorlar.
onu da dediydi, bunu da dediydi şeklinde.
Adam da hiç iyi bir şey bilememiş ki.
Felaket tellalı mübarek.
Bir kere de ağzından hayırlı bir bilgi çıksa.
Dese ki şuna şuna yatırım yapın,
Kazancınızı şurada değerlendirin,
harcamalarınızı şuraya yapın.
Rivayet odur ki nostradamus'a göre daha sırada göktaşı varmış.
Salgından sonra göktaşı ile sınanmak.
Umarım bu virüsü çıkarıp yayanların doğrudan kafasına düşer.
Böylece muhteşem bir finalle sezonu kapatırız.
Bizim kedi bizimle kafa bulmayı çok seviyor.
Evin içinde deli gibi onu arıyoruz.
Çağırıyoruz sesleniyoruz.
Balkondan mı düştü, bir yeri açık mı bıraktık, kapıdan mı kaçtı diye telaşlanıyoruz.
Hanımefendi hiçbir seslenmemize cevap vermiyor.
Gardrobun içinde oturmuş onu bulmamızı bekliyor.
Bulunca da pis pis sırıtıyor.
Bunu ispatlayamam tabi.
Ağzıyla sırıtmıyor.
Gözlerinden anlıyorsunuz güldüğünü.
Şerro seni!!
Kuyruğunu da sallıyor.
Bu kedilerden acayip şüpheleniyorum.
Belki önceki hayatlarında insandılar da kedi olarak geri gönderildiler.
Bu kadar üçkağıtçılığı başka bir şeyle açıklamak zor.
Kafa bulan hayvan.
Toplanmasına az kaldı.
Biz ormanda yerlerde arar bulunca da çok sevinirdik.
Yeşil kabuklarıyla toplar eve gelirdik.
Kabuğunun ve yapraklarının nasıl boyadığını öğrenmiştik.
Ceviz ve kızıl ağaç cildi ve saçları boyar.
O nedenle ayakkabılarımızın içine yerleştirirdik.
ayaklarımız kınalansın diye.
Taze ceviz çok daha lezzetli oluyor.
Yine de taze fındık ve cevizi çok yememek lazım.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |