Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
tarih boyunca, bazı mikrobiyolojik kökenli hastalıkların tedavisi ya da korunma amaçlı uygulanan tedavi yöntemleri varmış.
tedavinin merkezinde tuz var.
neden ?
Çünkü tuz, güçlü bir mikroorganizma düşmanı.
tuzlalarda çalışan insanların bazı hastalıklara kolay kolay yakalanmadıkları fark edilmiş.
bu nedenle özellikle akciğer rahatsızlığı bulunan insanlara tuzlu deniz havası, bazı nefes ve bulunulan ortamı havalandırma yöntemleri, ölçülü olarak deniz tuzu karıştırılmış su içme gibi tedaviler önerilmiş.
amanita muscaria
şirinlerin kulübelerine benzeyen sevimli görünümlü olumsuz etkili bir mantar türü.
halüsinojen özellikleri varmış.
Sibirya'da geçmişte çay yapılarak tüketiliyormuş ve bu şekilde mental durumlarını bozuyorlarmış.
( Bilinç, gerçeklik algısı, halihazırdaki zemin /oluş artık her neyse tamamen yok oluyor )
tehlikeli ve psikoaktif olarak tanımlanmışlar.
bununla ilgili bizde de filmler çekilmiş haberler geçilmişti.
maşrumiye köyüne yolu düşen gariban bir aile vardı.
bir de yanılmıyorsam orta anadoluda bir yerde kendi kendine dans eden garip hareketler yapan bir vatandaşımız.
biraz baktım da
meyveleri kış için saklamak için
şekersiz olarak marmelat şeklinde pastörize edip saklamak mümkünmüş.
bunun için tıpkı reçel yapar gibi meyveler kaynatılıp limonla kestirilip kavanozlarda, buzdolabında muhafaza edilebiliyor.
aynı şekilde tarçın, defne, karanfil vs. ile aromalandırılması da mümkün oluyormuş.
küflenmemesi için belki derin dondurucuya da konabilir ama nasıl sonuç verir onu bilemedim.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |