Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kızıla Boyalı Saçlar, yarım bırakmakla kalmamış gidip değiştirmiştim. Allah'tan satıcı öğrenci harçlığıma acımıştı da kabul etmişti.
Ulysses : Bilmiyorum ölmezsem bir ara bitirmeye çalışırım herhalde.
Bir kitabını okuyup diğerlerine başlamadığım yazarlar: Medyadan takip ettiğim kadarıyla şark kurnazlığı
yapıp sağa sola yalpalayan bir o yana bir bu yana yatan her devrin adamı yazarları, af edersiniz de fırıldak gibi dönen söylediğiyle yaptığı birbirini
tutmayan yazarları bırakın okumayı eski kitaplarını da soba tutuştururken kullanırım.
( İsim vermedim o nedenle kimsenin üzerine alınmasına gerek kalmadı. )
Deliliğin Tarihi: Tuhaf bir kitap. İçinde deliliğin tarihi hariç ağır ağdalı kimseyi ilgilendirmeyecek tonla detay var. Kitap değil de SGK arşiv dosyalarının birleştirilip yayınlanmış hali gibi.
Karamazov Kardeşler: Şaka şaka :) inanılır gibi değil ama bitirdim.
tevrat: Önemli kısmını okudum ama aşırı teknik detayları olan kısımları takip etmek inanılmaz zor. Bir de ince yazılı basmışlar normalde ansiklopedi gibi birkaç cilde basılması lazım bence.
Kelimenin kökenini bilmiyorum ama bitişik yazmak gerekiyormuş.
çok ağır anlamlar yüklemezdi buna büyüklerimiz.
Baştan savma yapılan işler için bu kelimeyi kullanırlardı.
Yakın bir yerde çöpleri ayrıştıran ve onlardan enerji üreten bir tesis kuruldu. Çok ortaklı destekli bir tesis çünkü çok da basit değil kurulum için para gerekiyor.
Hem istihdam yarattılar hem de kangren olmuş bir sorunu çözdüler.
Belli yerlerden geçerken çöp kokusundan herkes camlarını kapatıyordu.
Bir de orada yaşayanları düşünün. :(
Gecenin gündüze karıştığı şu günlerde haliyle geceleri oturduğumuzdan izlediğim TLC de kronik yorgunluğu olan bir kadın vardı.
Hangi doktora gittiyse çare bulamıyordu.
Sürekli ağır yorgun olduğundan ve kas ağrılarıyla mücadele ettiğinden işini ve evini kaybetmiş parasını tüketmişti.
Bu arada tıp eğitiminin ülkeden ülkeye değiştiğini ve tıbba verilen önemin de farklı olduğunu anlamış oluyoruz izledikçe.
Daha net yazacak olursam ABD de insan sağlığı konusuna çok önem verilmiyor galiba ve tıp eğitimi alan kişiler de yeteri kadar donanımlı değiller.
zaten ABD de veterinerlik fakültelerine giriş tıp fakültelerine girişten daha zormuş. Öyle duydum.
İlginçmiş.
Ülkemizdeki durum halihazırda binlerce kat iyi bence.
Her neyse
kadın sonra kendi teşhisini kendi koyuyordu ama uzun zaman sonra.
Köpeğinin lime hastalığı olduğunu anlayınca kendisinin de buna yakalanmış olabileceğini düşünüyor.
Fibromiyalji teşhisi konulan kadının aslında ormanda köpeğiyle dolaşırken geyiklerde bulunan bir kene türünün ısırmasıyla bakterilere maruz kaldığı ve bakterilerin tüm vücudunu sardığı anlaşılıyor.
Kadın son evreye gelmiş yani hastalığı kronikleşmiş.
Tatlı yiyince bile bakteriler beslendiğinden hastalığı alevleniyormuş.
Antibiyotikle tedavisi çok zormuş.
Eh yapacak bir şey yok tıbbın ümidi kestiği yerde alternatif tıp devreye girer.
Tıp turizmine maruz kalmamız şaşırtıcı olmamalı.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |