Türkiye'nin memur portalı

Önceki yangınlarda yapılan açıklamalar:

-Yanan bir karış bölge bile boş bırakılmayacak ve kesinlikle yapılaşmaya izin verilmeyecek.

-Yanan bölgelerde öncelikle zarar görmeyen ağaçlar tespit edilecek, kesilmesi gerekenler kesilecek ve gerekli işlemleri yapılarak tomruk halinde satılmaya hazır hale getirilecek

- Yangınlar sırasında sıçramaların önlenmesi için parselasyon çalışmaları yapılacak emniyet şeritleri ve güvenlik yolları belirlenecek. Bu mesafeler sayesinde yangınların geniş alanlara sıçraması engellenecek.

( Bunun için rüzgarın özellikle kurutucu rüzgarların da hesaba katılması gerekiyor galiba yoksa yayılma kaçınılmaz oluyor )

-ağaç türü olarak emniyet şeritlerine ve yollara yakın olan kısımlara nispeten dayanıklı olan servi, zakkum gibi ağaçların dikileceği diğer bölümlerin kızılçam ile ağaçlandırılacağı belirtilmiş.

Ben olsam bu çam sevdasından vazgeçerdim. Hızlı büyüyen, iklime uyumlu, daha dayanıklı hatta yemiş meyve veren ağaçları tercih ederdim. Çıra gibi yanan ağaçları sürekli dikmenin çok anlamı olmuyor.

-Toprağın ağaçlandırmaya elverişli hale getirilmesi gerekiyormuş. Bunun teknik olarak nasıl yapıldığını bilmiyorum ama herhalde zarar görmüş olan üst tabaka bir şekilde kazınıyordur. Eskiden yanan bölgelerin hemen ağaçlandırılmadığını öğrenmiştik ama şimdiki uygulamalardan hiç haberim yok.

Bunun dışında ormanlara güvenlikli yağmur suyu depolarının yapılması, bekçilerin bir kısmının buralarda görevlendirilmesi gibi akla gelen her türlü uygulama devreye sokulabilir.

Uydu verilerine göre yangınlardan yayılan duman Akdeniz üzerinden ilerleyerek mısır'a kadar ulaşmış.

Çok büyük bir badire atlatmaya çalışıyoruz.

Çeşitli illerde orman alanlarına girilmesi kesinlikle yasaklandı.

Daha katı kurallarla yasaklar yaygınlaşmalı.

Henüz resmi bir açıklama yapılmamış da olsa.

Milli eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un istifa ettiği açıklanmış.

Doğal bir oluşum değil.

Lagüne akan bir nehre bırakılan sodyum sülfitin buna neden olduğu açıklanmış.

Anti bakteriyel bir maddeymiş sodyum sülfit.

Etrafa kötü kokular da yayılıyormuş.

Görüntü ise berbat.

Valla bence hayaller pembe değil mavi ya da yeşildir.

Avrupa Birliği ülkelerinde tek kullanımlık plastik ürünlere yasak getirilmiş.

Geri dönüşüme katamıyorsanız bu ürünleri tüketmemeye çalışın.

Evde geri dönüşüm torbam var.

Ayrı bir torba.

Organik atıklarla karıştırmıyorum.

Her gün ağzına kadar doluyor.

Mutlaka geri dönüşüme bırakıyorum.

Piknik tabağı, çatal, bıçak, kaşık, pipet gibi ürünleri doğaya bırakmayın.

Hayvanlar farkında olmadan yiyorlar.

İneklerin midelerinden naylon poşetler çıkıyor.

Deniz canlılarının da.

Ne yapabiliriz demeyin.

Bir yerden başlamak lazım.