Türkiye'nin memur portalı

Pek çok farklı ismi de var.

Metalden yapılan, bir çatal arasına yerleştirilen kalınca bir telin ağızda titreştirilmesiyle ses elde edilen, nefes hareketleriyle tonlama sağlanabilen müzik aleti.

Kırgız, Kazak gibi pek çok Türk boylarında yüzlerce yıl müzik aleti olarak kullanılmış.

Van Erciş'te bulunan Kırgız Ulupamir köyünde halen bu gelenek sürdürülmekteymiş.

Dünyanın her yerinde 1. derece akrabalar ya da yakın arkadaş ve komşular arasında ağır suçlar işlenmesine sebep olan yeniden değerlendirilmesi ve gözden geçirilmesi gereken sistem.

Basit bir cam filmiyle çözümü bulunabilecek konu.

Gelip girmeyin diye değiştirmiyor olabilirler.

Not: Bakanı da olaya dahil etmeye çalışmışlar.

Reklamlar bizde eksiklik hissi yaratıyor. 1970'li yıllarda John Berger ve arkadaşları görme biçimleri adlı çalışmalarında bu konuyu ele alıyorlar. Her reklam senin bir eksikliğine seslenir. Hayır, bunu yapmaz. Öyle olsaydı eksiği olmayanın karşısında dilsiz kalırdı reklam. Reklam sende "eksiklik hissi doğurmaya" çalışır. Taş devrine gitsek, orada rastladığımız en saf insana, bir telefonun eksik, bir böbreğinin ise fazla olduğunu anlatamayız. Oysa tüketim kültüründe yetiştirilen bunu anlayabilecek seviyeye ulaşmış durumda. Hatta mesaj doğrudan verilmeden de ne yapması gerektiğini çözebiliyor.

....reklamda aynı kadının iki hali var. Kremi kullanmadan önce buruşukmuş, kullandıktan sonra pürüzsüz bir cilde kavuşmuş. Ona bakan kadına şunu söylüyor reklam: :

"Sen şu an, ilk resimdeki gibi buruşuğun önde gidenisin. Bu kremi alıp kullanırsan ikinci resimdeki gibi olacaksın.

vaat fena değil ama şu ana dair saptama yıkıcı ölçüde terbiyesizce.

Hayır ben buruşuk değilim, henüz yirmi yaşındayım.

O zaman bu reklam senin için değil ki. Dert etme, sana da eksiklerini hatırlatacak bir reklam mutlaka vardır.

Genç yaşına ve pürüzsüz cildine rağmen sıcak bir yaz günü işe gitmek zorundasın. bu kez seninle, "tatil reklamları" konuşur. Plajda keyif çatan insanlar. Şimdi onlardan biri olmak vardı ama seni ofise tıkmışlar. Çalışmak zorundasın.

Araba reklamları da çok süper. Çoğunlukla erkekleri hedef alan bu reklamlar düşman çatlatacak mutlu bir aile tablosu eşliğinde sunulur. Yakışıklı bir adam , güzel mi güzel bir kadın, mutluluktan yanakları çatladı çatlayacak çocuklar... Sen oradaki adam gibi yakışıklı değilsin. Hadi bu katlanılabilir bir dert . Aynaya sık bakmazsın olur biter. asıl acısı şu: Çocuklarını doğuran kırk sekiz beden karının reklamdaki anneyle hiç ilgisi yok. Bari doğurduğu üç çocuğun huyu bir şeye benzeseydi. Her biri ayrı bir ömür törpüsü... Evet, reklamı izleyen adamın durumu bu, çünkü öyle bir arabası yok.

Biz size mal ya da hizmet değil, mutluluk satıyoruz.

( Hassas mevzularda matrak muhabbetler kitabından alıntı/ seher cesur kılıçarslan, toprak ışık )

Bunlardan biriyimdir.

Bir sürü gerekçem vardır.