Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
gerçekten de bağdat'ı ziyaret edenlerin dikkatini en çok çeken konu pek çok sahafın ve kitabevinin olması, özellikle gençlerin kitap okumaya düşkün olmasıymış.
yine de eğitim sisteminin tam olarak rayına oturtulduğu söylenemezmiş.
bir de geymar dedikleri ballı kaymaklı bir tür hamur işleri meşhurmuş.
Bağdat yara bere içindeyken erbil hızla gelişmiş ve bölgenin metropolü haline gelmiş.
M.Ö 3000 yılı civarına ait Başur Höyük buluntuları. ( şiddetli darbe, bıçaklama ve kesi izleri )
Fenike, Tell sukas kazıları sırasında bulunan kurban çukuru
Tunus, Kartaca, Salammbo, Hadrumetum
Sicilya, Motya
Malta,
Sardinya'da
kurban çukurları ve kitabeleri bulunmuş.
ağırlıklı olarak fenikelilerin başvurduğu bu yöntem tarihi kayıtlara geçmiş.
yöneticiler, kriz dönemlerinde ( kıtlık, felaket, savaş riski vs. ) intikam arayan güçlere çocuk kurbanı geleneğini geliştirmişler.
önceleri asil çocuklar öfkeyi dindirme amaçlı kurban edilirken sonradan bunun da bir yolunu bulmuşlar ve sırf bu amaçla çocuklar beslemeye başlamışlar.
şehirlerinde bulunan tunçtan yapılmış yere eğimli bir heykel ve ona yerleştirilen canlı çocuğun ateşe doğru bir çukura yuvarlanması şeklinde ritüelleri varmış.
çocuklar için "adak" ya da "adanmış" anlamına gelen isimlendirme yapılıyor bazıları doğar doğmaz imha ediliyormuş.
bütün bunlar akıl dışı ve hayvanların dahi yapmayacağı şeyler gibi geliyor değil mi ?
delilleri var, yazıtlar, kitabeler, kurban çukurları, mezarlar...
tabi bu durumun aksini iddia edenler ve tespitlere karşı çıkanlar da varmış.
tamam o zaman.
Yeşaya; museviler kadar hıristiyanların da tanıyıp benimsediği peygamberlerden biriymiş.
arkasında bazı metinler bıraktığı belirtilmiş.
bu metinlerde bazı kehanetlerinden bahsedilmiş.
son dönemlerde İsrail bu kehanetlere atıf yapınca konu yeniden gündeme gelmiş.
ayrıca bu konudan bahsedilmesinin hıristiyan dünyasını etkileme amacı güttüğü belirtilmiş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |