Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Buraya birkaç itiraf ekleyeceğim başlık.
Uzun yıllar boyunca çörek otunun yanmış susam olduğunu zannettim.
Yine uzun yıllar boyunca bulgurun neden üretildiğini bilmiyordum.
Bazı şarkı sözlerini yalan yanlış ezberleyip aradan kaynayıp gittim.
O gün dolmaların tamamını ben yedim. Sınav haftasıydı. çok çalışıyordum ve deli gibi acıkmıştım.
Eskiden kafa dağıtmak için aldığımız karikatür dergileri,
Genellikle otobüste vapurda falan kuytu bir köşe bulur orada okur okur gülerdik.
Kalabalık ortamlarda okuyamazdık çünkü kendi kendimize gülünce ileri yaşlı amcalar aşırı sinirlenirlerdi.
Kalkıp dergiyi kafama geçirecek diye korktuğum çok amca gördüm o şekilde.
Herhalde şöyle düşünüyorlardı:
İşte hiçbir şeyi önemsemeyen her şeyle dalga geçen hergele bir nesil yetişiyor.
Halbuki yorgun argın işten ya da okuldan çıkmışız, kafamıza bin bir türlü sıkıntı kaygı doluşmuş biraz neşemiz yerine gelsin istemişiz ama onu bile çok gören vardı ne yalan söyleyeyim.
Favorilerime gelince: Bayır gülü, Selçuk Erdem'in Hayvanlar Alemi, Necdet Şen'in çizimleri, Zihni Sinir, Cave Man , erdener abi... aslında daha bir sürü var. :)
Bu oyunu zamanında çok oynadım ben.
Hatta kendi karakter analizimi de yapmıştım oynarken.
Yanımdakilerin de.
Dikkat etmiştim:
Bazıları döke saça yolda buldukları paraları, canları vs. önemsemeden sonuç odaklı oynuyorlardı.
Acaba bir sonraki level da ne var. "Acaba sonunda ne oluyor?" diye.
Bazıları titiz ve yavaş oynuyordu. Kıyıda köşede zırnık bırakmadan tüm paraları puanları silip süpürüyordular ama o kadar zembilliydiler ki kaplumbağa onları her seferinde aşağı şutluyordu. Yavaş, tedirgin ve korkaklardı.
Bir de benim gibi oynayanlar vardı.
Mario durduk yerde hoplayıp zıplıyor, farklı yerlerde zıplama denemeleri yapıyor, arada geri dönüyor, bakıyor arkada başka mevzular oluyor mu ? Sonra kaplumbağayla dalga geçiyor, üstüne zıplıyor, bazen kafasını defalarca tuğlalara vs. vuruyor, suya ateşe atlıyor falan. Galiba gülüp eğlenmek için oynuyordum bu oyunu.
Aa baktım da hala duruyormuş mario .
Belki akşam biraz takılırım çocuklara saç baş yoldururum. :)
Öncelikle belirteyim ki bende plastik saksılara karşı ciddi bir antipati var.
En sağlamı, moderni, gelişmişi, en beyazı, şusu busu bile olsa beni gıcık eden bir tarafları var.
Mehmet Ali Erbil televizyonun, müzik setinin, koltukların üzerine örülen dantellerle bol bol alay etse de...
Hatta izledikçe ben de bu duruma gülsem de...
ki haklıyız.
Çevirmeli telefonların bile üzerlerinde türlü türlü el işleri örtülü olurdu.
bizde olmadı ayrı mesele.
Yerçekimine yardım ediyorduk, yaramaz çocuklardık öyle kolalı usturuplu elişleri olmadı bizim evde.
Neyse.
Saksılara tek tek örgü yapacak kadar zaman, ip , sinir bozukluğu biriktirdim.
Kararlıyım Allah'ın izniyle başaracağım.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |