Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
walter amcamız bu takma soyadını kullandığı için araştırdığım bilim insanı.
Belirsizlik ilkesini bulan Alman fizikçi.
Atom yapısı bilgisine katkıda bulunduğu için 1932 yılında nobel fizik ödülü almış.
Doktorasını 19 yaşında tamamlamış.
"biz yaklaştıkça davranışını değiştirdiği için atomun içini, gerçekte olduğu gibi hiçbir zaman anlayamayacağız." demiş.
"tabiat bilimleri bardağından ilk içilen yudum sizi ateist yapar ama bardağın dibinde sizi tanrı beklemektedir. " sözü de ona ait.
türbülansla ilgili tam olarak netleşmemiş bilim insanıdır ki bizim türbülansla ilgili değil fikrimiz doğru dürüst bilgimiz dahi bulunmadığından sorunlarımız arasında türbülans yer almamaktadır.
Belirsizlik ilkesi: bir atom altı parçacığın ( elektronun ya da protonun ) momentumunu dolayısıyla hızını ve konumunu aynı anda saptayabilmemiz imkansızdır. bunu yapmaya çalıştıkça parçacığın momentumu ve konumu daha da belirsiz hale gelmeye başlar.
kısaca gerçek evrendeki konum belirleme kabiliyetimiz parçacık fiziğinde devre dışı kalıyormuş.
Bir fotonun hareket alanı daraltıldıkça konumunu belirlemek daha da güçleşiyormuş. Parçacık hem parça gibi hem de dalga gibi hareket ettiğinden mutlak yerini bulamıyormuşuz.
Buna da "süper pozisyon" adı verilmiş.
"fotonları yerini tespit edip ölçemiyorsak belki de gözümüz ve beynimizde bir uyumsuzluk vardır , bir de kedilere gösterelim onlar değişik şeyler görebiliyor." diyerek sivri zekamı da ortaya koymuş olayım.
Ali mühendis adlı arkadaşımızın " açık deniz " isimli filmi izlediğini anladığım başlık. :)
Film 2004 yılında çekilmiş.
Maalesef ikincisini bile çekmişler.
Benim için de kabir azabı gibi bir filmdi.
Rusça'da Moloko süt demek.
Molokanizm Rusya'da oluşan bir dini hareket.
Rus Çarının uygulamalarına karşı tepki olarak meydana gelmiş deniyor.
Ruslar haftada iki gün süt içerken Molokanlar: "her gün içebiliriz böyle saçma inanç mı olur ? "
demişler.
ruslar niye süt içmiyor anlamadım.
ya laktoz intoleransları var.
Ya da ne bileyim bazı musevi ritüelleri oralara kadar yayılmış. O soğuklarda sıcak sütü içersin normalde.
Molokanlar, Saratov ve Dambuğ bölgelerinde yaşıyorken mevcut idare ile anlaşmazlığa düşmüşler.
Bence süt müt bahane. Gerçekte ne olduğunu da bir Allah bilir bir de kendileri.
Savaşmaya karşı oldukları için sürüldükleri iddiası da var. Ha bir de Ortodokslukta yaygın ikonalara ve haç sembolüne pek prim vermedikleri söyleniyor. Çok daha kadim, hıristiyanlıktan çok öncesine dayanan semavi bir inanç sistemleri var. Bana sorarsanız Hz. İbrahim'in öğretisine doğrudan bağlanmışlar.
Böylece göç hareketleri başlamış.
Önce Kafkaslar'ın kuzeyine inmişler. Sonra Bakü, Tiflis, erivan'a
Bir topluluğun her şeyi bırakıp cümbür cemaat göç etmesi kolay iş değil.
Şuradan şuraya kıpırdayamıyoruz.
Neyse.
Haritadan baktım. Rusya'nın Volga nehrinin kuzeyinde bulunan en büyük liman şehirlerinden biri Saratovmuş.
Üniversiteleri ile ünlü olan bu şehirde halihazırda yaklaşık 2 milyon insan yaşıyor.
Bölgede yoğun olarak tatarlar da yaşıyor.
İsmini de tatarlar vermiş " Sarı dağ "
Her neyse. Haritadan inceledim de Kafkaslardan kuzeye doğru dümdüz bir çizgi çek. Oralarda bir yerde. Anam Rusya çok büyük. İncele incele bitmiyor.
93 harbiyle birlikte bu topluluk Kars'a yerleştirilmiş.
Vay arkadaş! bu nasıl bir iş anlamak mümkün değil.
tarımda, değirmencilikte, arıcılıkta özellikle de peynircilik anlamında Kars yöresine inanılmaz değerler katmışlar.
Sarışın ve mavi gözlü olduklarından bölgede hemen ayırt edilebiliyorlarmış.
Kurtuluş savaşı sonrasında yaklaşık 20.000 malakanın çeşitli yollarla göçe zorlanması nedeniyle çoğu ABD ve Avustralya'ya göç etmiş. Bir kısmı da Eski Rus cumhuriyetlerinde ya da Kanada'da yaşıyormuş.
Yukarıda paylaştığım videoyu izleyebilirsiniz.
Mehmet Ali Eker Amcanın anlattıklarından anladığım kadarıyla. Çok kadim, bozulmamış, temiz bir inanç sistemleri ve sağlam bir kültürleri var. Amca kültürlerinin detaylarına çok hakim.
videoda " bilini" isimli yöresel yiyeceklerinin tarifini bile veriyor ve krepten farkını anlatıyor.
youtube.com/watch?v=XNi0m6kXrAw&ab_channel=TRTHaber
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |