Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
youtube.com/watch?v=Z7tR9FheCxQ
Yaklaşık 6000 kilometre uzunluğunda olan devasa vadi.
Afrika'nın doğusunda kaş kemerinden yanağına kadar uzanan yani Etiyopya'nın ( somali ) kuzeyinden başlayıp Mozambik'in ortalarına kadar uzanan jeolojik şekil.
Bu hat aynı zamanda dünyanın en büyük fay hattı ve çöküntü sahasıdır.
yapılan hesaplamalara göre çok uzun bir zaman aralığından sonrasında ( yaklaşık 10 milyon yıl ) etiyopya'yı büyük bir adaya dönüştürecek ayrılma da bu vadi üzerinden gerçekleşecek.
Astronotlar vadinin uzaydan görülebildiğini ve dünyanın yüzündeki büyük ve derin bir yara izine benzediğini söylüyorlar.
genişliği 30 ila 100 kilometre arasında değişiyor.
derinliği ise birkaç yüz metreden binlerce metreye kadar değişebiliyor.
Rift vadisinin uzantısı ülkemizde doğu anadolu fayı adını alıyor.
bölge aynı zamanda iyi bir paleoantropolojik keşif bölgesi olarak kabul ediliyor.
Bilim insanları Rift vadisinin canlılığın başladığı ve çeşitlendiği yer olduğu tezini ileri sürüyorlar.
vadide oluşan koşullar nedeniyle canlı türleri hızla adapte olmuş ve çeşitlenmeye başlamış.
kafasına meteor düştüğü için ölen ilk insan Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşamış.
aslında "kayıtlara geçen ilk insan" olarak isimlendirmek daha doğru olacak.
çünkü daha öncesini bilemiyoruz.
22 Ağustos 1888 tarihinde,
şu anda Irak süleymaniye sınırları içinde kalan bölgede gerçekleşen ( Köyün adı Dilaver köyü olarak belirtilmiş ) olayda bir göktaşı bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanarak felç kalmasına neden olmuş.
görgü tanıklarının ifadeleri de alınan kayıtlar, Osmanlı imparatorluğu dönemi kayıtları.
Bir cismin gökyüzünde patlayarak etrafa yağmur gibi kaya parçalarının saçıldığı ifade edilmiş.
Dönemin Süleymaniye valisi ( Darendeli Mustafa Faik Paşa ) bir taş örneğiyle birlikte padişah 2. Abdulhamit'e bir mektup göndermiş.
Bölgeden gelen bu tür belgelere tahrirat belgesi adı veriliyormuş.
kendi başına gelenlerden,
başkalarının başına gelenlerden,
çoktan birilerinin başına gelmiş olanlardan,
henüz herhangi birinin başına gelmeyen olasılıklardan
ders alabilmek mümkündür.
bireysel olması gerekir.
herkes kendi dersini kendi almalıdır.
aslında öyle değildir de,
"kendi adına konuş" "sorduk mu?" "çok biliyorsun" "gitmeseydin-yapmasaydın-etmeseydin" tarzı tepkilerle karşılaşmamak için bireysel önlemlerinizi alınız ve sessizce yolunuza devam ediniz.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |