Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
"Dünyanın en yalnız adamı odur." diye bir tespitte bulunulan kişi.
1996 yılında farkına varılmış.
Amazon ormanlarında tek başına yaşıyormuş.
Ailesinin tamamı bir sebepten hayatını kaybetmiş. avcılar tarafından katledildiği de söyleniyor.
adamın her yere 1.80 metrelik derin ve dar çukurlar kazdığı fark edilmiş. Sebebini bulamamışlar. Avlanma ya da tuzak kurma amaçlı olabileceği belirtilmiş.
Kendisiyle iletişim kurulamamış çünkü kaçıyormuş ya da zehirli oklarla saldırıyormuş.
2007 yılında bu adamla iletişim kurulması yasaklanmış.
Yaşadığı bölge de korumaya alınmış.
FUNAI adlı kurum zaman zaman bölgesine çeşitli alet ve yiyecekler bırakıyormuş.
Adam da dönem dönem gözlendiğinin farkındaymış ama kesinlikle diğer insanlarla iletişim kurmaya çalışmamış.
Yalnız yapılan yardımların bir karşılık bulduğu ve adamın kurduğu tuzaklara düşülmemesi için bazı işaretler bıraktığı da belirtiliyor.
FUNAI 2018 yılında adamın görüntüsünü çok uzaktan çekerek yayınlamış. 50 li yaşlarda ve çok dinç görünen adam çalışırken görüntülenmiş.
Japonya'daki dini inançlardan biridir.
" Animizm " olarak kategorize edilmiş. Yani şinto inancına göre canlı cansız her şeyin bir ruhu
var.
Japonlar inançlarına kami-nomiçi adını veriyorlarmış.
Çoktanrılı bir inanç sistemi. Her ölen kami oluyormuş ama her kami tanrı haline gelemiyormuş.
Şinto, İlahi yol anlamına geliyormuş.
"Kami" adını verdikleri güçlere inanıyorlar.
İnançlarında atalarının ruhları da önemli yer tutuyor.
"Tokoyo" bizdeki cennetin onlardaki karşılığı.
Herkesin eşit derecede saygıyı hak ettiği inancındalar. İnançlarının temelinde eşitlik var.
Dünyada bilinen en eski dinlerden biri olarak tanımlanmış.
japonya'da Toplu İbadetlere katılan 119 milyon insan varmış. Bana biraz fazla gibi geldi.
Tapınaklara ellerini yıkayarak, ağızlarını çalkalayarak giriyorlar.
İnancın İzlerini Orta Asya'ya kadar takip etmişler. Asya'dan Japon adalarına geçmiş bir sistem.
Yazılı metni ya da belli bir kitabı yok. Geleneksel bir inançlar bütünü. Çok karmaşık kuralları ya da ritüelleri yok.
Aileye saygı, belirlenmiş ahlaki kurallara uyma ve tapınma ritüelleri var.
Misyonerlik faaliyetleri hiçbir zaman olmamış. milli bir inanç olarak kalmış.
Dışa kapalı bir inanç sistemi.
Selaron merdivenleri olarak bilinen Brezilya Rio'da bulunan turistik merdivenlerdir.
Şili doğumlu sanatçı jorge Selaron tarafından yapılmıştır.
1990 yılında Evinin yanındaki merdivenleri yenilemekle işe başlayan sanatçı bu çalışmalarını finanse etmek için resimlerini satmış.
Merdivenler çok uzun çünkü.
125 metre uzunluğundaki 215 basamağı fayans, seramik ve aynalarla kaplamayı başarmış.
Karolar dünyanın dört bir yanından toplanmış 60 tan fazla ülkeden seramik getirilmiş.
Önceleri Rio'nun atıklarından, inşaat alanlarından toplanan malzemelerle kaplama yapılıyorken sonradan bağışlarla eser farklı renklere ve güzelliklere bürünmüş.
10 ocak 2013 yılında sanat eserine dönüştürdüğü merdivenlerin üzerinde, vücudunda yanık izleri bulunduğu halde ölü olarak bulunmuş.
çinilerin 300 kadarını hamile Afrikalı bir kadın olarak tasvir etmiş ve bunun: "geçmişinden gelen kişisel bir meselesi olduğunu" ifade etmiş.
Yıllardır Gulit diye isimlendirdiğimiz ve nerede kıvırcık saçlı ya da rastalı birini görsek " Gullit gibi" dediğimiz futbolcuyu,
Hollandalıların gırtlağın taaa aşağılarından bir yerden çıkardıkları bir sesle:
Hhulit diye isimlendirdiklerini öğrenmek aşırı şaşırmama neden oldu.
diyebileceğim başlıktır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |