Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Adı Violet Jessop. Hayatı boyunca gemilerde çalışmış.
Çocukluğu zor geçmiş annesine yardımcı olarak 9 kardeşine bakmakla yükümlüymüş. Ağır ateşli bir hastalık geçirmiş ve doktorlar yaşamaz demelerine rağmen hayatta kalmayı başarmış. Annesiyle ingiltere'ye taşınmışlar ve bir rahibe okuluna devam etmiş. Annesi gemilerde kamarot olarak çalışıyormuş. Annesi hastalanınca kendisi çalışmaya karar vermiş. Yalnız çok genç ve güzel olduğu içini gemilerde problem çıkar endişesiyle kimse onu işe almak istemiyormuş. Bir iş görüşmesine berbat giyinerek ve saçını başını dağıtarak gitmiş ve işi almayı başarmış.
ilk iki yıl sakin geçmiş. 1910 da Royal Maıl Shıp Olympıc de işe girmiş. ayda sadece 2 pound alarak güvertede çalışıyormuş. Gemide hızdan çok konfora önem verilmiş. 20 Eylül 1911 de İngiltere'den Amerika'ya giderken bir askeri kruvazörle olympıc gemisi çarpışmış. Neyse ki gemiler batmadan kıyıya yanaşmayı başarmış. Violet kamarot olarak gemide çalışmaya devam etmiş.
Nisan 1912 de titanic de işe girmiş. Yolculuğun 4. gününde titanic faciası yaşanmış. Kamarada dinleniyorken üst güverteye çağırılmış. Yolcuların tahliyesine yardım etmişler. Daha sonra filikaların güvenli olduğunu göstermek için Violet'i bir kamarot filikaya bindirmiş ve kadınlar onu takip etmişler. Violet'in kucağına kundakta bir bebek teslim edilmiş. Filikası Karpatia adlı gemi tarafından kurtarılana kadar bebeğe sıkı sıkı sarılmış ve onu kurtarmış.
Gemilerde çalışmaya devam etmiş. 1916 da Ege denizinde Britannic gemisinde hemşire olarak işe girmiş. Gemi bir sualtı mayınına çarpmış. bu kez kurtuluşu diğer ikisi kadar kolay olmamış. Filikaya binecek zamanı bulamayan Violet bir saat içinde batan gemiden soğuk denize atlamış. En yakın filikaya kadar yüzmüş. Yalnız geminin hala çalışmakta olan pervaneleri nedeniyle filikası batmış ve geminin omurgasına kafasını çarpmış, bilincini kaybetmek üzereyken başka bir filika tarafından kurtarılmış.
Birkaç sene boyunca süren baş ağrıları nedeniyle doktora gidince kafatasında kazadan kalan bir çatlak olduğunu öğrenmiş. 1950 yılına kadar gemilerde çalışmaya devam etmiş ve dünyayı yolcu gemileriyle iki kere dolaşmış.
Ayrıca titanic ten kurtardığı bebeği carpatia'da kendisinden alan ve hiçbir açıklama yapmayan kadının kim olduğu anlaşılamamış ve sonradan bebeğin kimliği ve nerede olduğu ile ilgili soruşturmalar yaşanmış. Bu arada emekli olduğunda kendisine o bebeğin kendisi olduğunu açıklayan bir bayandan telefon aldığını belirtmiş.
0,6 metre ---- köstebeklerle karşılaşırız. Her gün 18 metreden uzun tüneller kazabilirler.
3. metre------ Yer solucanlarının yaşayabildiği derinlik.
7. metre ------ tropik orman bitkilerinin köklerinin ulaşabildiği en uzak derinlik.
12. metre------ Bir Nil timsahına rastlayabileceğiniz derinlik. tüm hayvanlar içinde en derin çukurları bu sürüngenler kazabiliyormuş.
33. metre ----------bir yeraltı çiftliğine rastlama olasılığı var. Yeraltında bitki ve ot yetiştiren böyle çiftlikler varmış.
122. metre------ inanılmaz ama hala ağaç köklerine rastlama olasılığınız var. Güney Afrikada yetişen yaban incirlerinin kökleri bu derinliğe kadar inebiliyor.
155. metre------karşınıza bir otel odası çıkabilir. Adı sala silvermine. dünyanın en derin yerde kurulmuş oteli. Bir gümüş madeninden dönüştürülmüş. Kim gidip kalıyor acaba ?
286. metre -------Bir yol tüneli görebilirsiniz. Norveçteki Eiksund tüneli. Aynı zamanda denizin altından geçiyormuş. Yaklaşık 8 kilometreye yakın bir denizaltı tüneli.
396. metre---------Bir su kuyusunun dibine ulaşabilirsiniz. İngiltere'deki Woodingdean kuyusu elle kazılan en derin kuyuymuş. Bir düşkünlerevinin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş.
1006. metre---------- Basınç 330 atmosferdir. üzerinizde hissedeceğiniz dört fil ağırlığına denk geliyormuş.
1220. metre -------- Altın madenlerinde yaşayan minik solucanları görme olasılığı
1520. metre --------Homestake altın madenine rastlarsınız. 2002 de kapanan bu maden kuzey amerika'daki en derin altın madeniymiş.
1890. metre-------- 2020 de dünyanın en derin konseri düzenlenmiş. The shaft bottom boys Kanada'da sudbury madeninde bu etkinliği gerçekleştirmiş. vales creighton madeni de deniyor oraya sanırım. Ayrıca 1410. metrede Finlandiya'da Agonizer adlı bir grup da bir konser vermiş.
1980. metre------ Yazın bile ısınmayan kalıcı, soğuk, donmuş toprak katmanına ulaştınız. Adı tiyal tabakası. Burada hala canlılara rastlamak mümkün. Yaklaşık bu derinlikte Gürcistan'da bulunan Krubera mağarasında gözleri olmayan minik böcekler bulunmuştur.
2190. metre-------Yine Gürcistan'daki Voronya mağarası bu derinlikte. İnsanlar tarafından bulunmuş en derin mağara burasıymış.
2342. metre--------Kanada'daki crack ton madeninde Mayıs 2005 tarihinde en derinde gerçekleşen canlı yayına tanıklık edebilirdiniz. Maden bu derinlikte bulunuyor.
3110. metre------Gezegendeki en derin tek şaftlı asansörün indiği derinliktesiniz.
3600. metre-------- Şimdilik insanların bildiği en derinde yaşayan çok hücreli hayvana bu derinlikte rastlayabilirsiniz. Güney afrika'daki hevu tona madeninde yaşayan güçlü bir solucan türüdür.
3660. metre-------- En derin yapay çukurun dibini görebilirsiniz.
6.500. metre---------Okyanusal kabuğun ortalama derinliğindesiniz. Dünyanın kabuğunun okyanusun altında yatan kısmıdır. Kıtasal kabuktan çok daha ince bir tabakadasınız. kuzeydoğu çin'deyseniz bilinen en derinde yaşayan mikroorganizmaya rastlayabilirsiniz.
14.000. metre---------Kavurucu derecede sıcak bir kayaç eriyiğinin içindesiniz. Amerika'daki Yellowstone milli parkının altında bulunan Yellowstone süper volkan magma haznesindesiniz.
Daha derinlere indiniz ve sıcakık 400 dereceye ulaştı.
29.000. metre----------yerkabuğu ile dünyanın en üst mantosu arasındaki sınıra ulaştınız. Burada basınç tam olarak 10.000 atmosfer. Daha derinlere inildikçe eriyik halde bulunan madenlere rastlarsınız. Elmaslar da burada oluşmakta. Elmaslar volkanik patlamalarla daha sonra yüzeye çıkmışlar. burada aynı zamanda yapbozu andıran plakalar bulunur. Bunlara tektonik plakalar adı veriliyor.
Üst mantodan çıkarken sıcaklık 870 dereceye ulaşır. Çekirdekte ise sıcaklık 3870 dereceyi geçer.
2900 kilometre ilerleyince manto ve dış çekirdek sınırını geçtiniz. Sıcaklık 4980 derece. Uranyum ve toryumun radyoaktif çözünmesi yüzünden sıcaklık bu seviyede. dış çekirdek demir ve nikelden oluşuyor. Sıvı halde bulunuyor ve çalkalanma sonucu bir manyetik alan meydana getiriyormuş. bu manyetik alan gezegenimizi güneş fırtınalarından koruyormuş.
4830 kilometre derinlikte artık dünyanın merkezine ulaştınız. 2400 kilometre genişliğinde katı metalden bir top çekirdeği oluşturur. Ayın çapının yaklaşık dörtte üçü kadar. Gezegenin geri kalanından daha hızlı dönen çekirdek son derece yoğundur. Yeryüzündeki altın ve platinin yüzde 99 unun bu çekirdekte bulunduğu bilim insanlarınca ileri sürülmektedir. Çekirdeğin içinde bir çekirdek daha bulunduğuna dair ve tamamının demirden oluştuğuna dair bir teori bulunmaktadır.
( Olumlu bak adlı youtube kanalı videosundaki bilgileri derleyerek hazırladım )
Diğer adı MK Ultra olan ve kendisiyle ilgili dökümanlar yok edilen deneylerdir.
amerika'da 1953 yılında başlatılmış bir projeymiş
Başına Allen dulles getirilmiş.
44 ü üniversite olmak üzere 80 enstitü birlikte çalışmış.
toplam CIA bütçesinin yüzde altısı kullanılmış.
Hedeflerinin beyin yıkamak ve ideoloji değiştirmek olduğunu açıklamışlar. Ayrıca hedefe Mançurya Kobayları yaratmak olarak açıklama getirmişler.
Yani : kişinin kendi iradesi dışında, birtakım beyin yıkama seansları, ilaçlar ve hipnozun etkisiyle başkasının istediği eylemleri yapan insanlar meydana getirmek.
LSD; halüsinojen, ve kimyasal bazı ajanlarla çalışılmış.
İçinde zorla ilaç yutturma, kimyasallara maruz bırakma gibi uygulamalar olan deneylerde karşı koyamayacak durumda olan herkesin kullanıldığı belirtilmiş.1973 yılında deneyler ifşa edilmiş. Deneyler nedeniyle ölenler, akıl hastanesine kaldırılanlar olduğu belirtilmiş.
Tüm evrak imha edildiği için doğruluk derecesi bilinmiyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |