Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
yolda yürürken yaşlı ya da yürüme sorunları olan insanların yanından slalom yaparak geçmeyip yavaşlamak,
ara sıra ihtiyacın olmadığı halde insanlardan yardım talebinde bulunup onları değerli hissettirmek,
sürekli yapılan yardımlarla insanları psikolojik baskı altına almamak,
senede bir ay aç aç oturup yoksulların halinden anladığını iddia etmemek,
mantar ve bakterilere karşı cilde uygulanan kınanın faydalı olduğu belirtilmiş.
aynı zamanda cildi güçlendirici etkisi olduğu söyleniyor.
gerçek rengi yeşil değil kahverengimsi olan kına ülkemize gönderilirken yeşile boyanıyormuş.
normalde kınayı kara kına ve yeşil kına olarak tanıyoruz.
Bir de saç boyamada kullanılan farklı tonlarda hint kınaları var. İçeriklerini bilmiyorum.
eski dönemlerden beri kınaya, papatya, sarı kantaron, ıhlamur, soğan kabuğu, zerdeçal suyu gibi farklı bitkiler karıştırılarak saçları boyamak için farklı renkler elde ediliyormuş.
çarşıda gezinirken gördüm.
"ne demek acaba?" diye merak ettim.
kostik, sodyum hidroksite verilen isimmiş.
doğal sabunlarda kostik kullanılmıyormuş.
onun yerine doğal sabunlarda kül gibi malzemeler kullanılıyormuş.
kostik lavabo açıcı malzeme olarak da kullanılan ve cildi kaşındıran ve cilde zarar veren bir kimyasalmış.
Kül ise potasyum hidroksitmiş.
kostik suda hızla çözünüp yumuşak, kaygan bir çözeltiye dönüşüyormuş.
doğal sabunlar daha az köpüren, suda kimyasal içerikli sabunlara göre daha hızlı çözünen, içindeki malmezeler doğal olan sabunlarmış.
içlerinde kül, yağ ve aromalarla birlikte bir miktar da tuz bulunuyor.
Bu arada o çok sevdiğimiz beyaz sabun kokusu Marsilya sabunu kokusu olarak biliniyormuş.
marsilya sabunu yaklaşık 600 yıldır Fransa Marsilya'da doğal yollarla üretilen bir sabun türüymüş.
kokunun nasıl elde edildiği açıklanmamış fakat yağ olarak bazı bitkisel yağların kullanıldığı belirtilmiş.
herhalde imalat sırrı denen şey böyle bir şey.
bazı tercihleri nedeniyle bazı vazgeçişleri olan kadın.
herkes böyle zaten.
her tercih bazı vazgeçişleri beraberinde getiriyor.
aynı zamanda başka bazı kazanımları da beraberinde getiriyor.
geliştirilen yeni çalışma modelleriyle daha fazla kadının ekonomiye katkı sağlaması ama çocuklarıyla da daha sağlıklı ilişkiler geliştirilebilmesi sağlanabiliyor.
evden çalışma, esnek çalışma modelleri, zamana ve mekana çok da bağımlı olmayan çalışma şekilleri ile insanlar dünyanın pek çok farklı ülkesinde hayatlarını farklı durumlara göre şekillendirebiliyorlar.
bazı tercihleri nedeniyle bazı vazgeçişleri olan kadın.
herkes böyle zaten.
her tercih bazı vazgeçişleri beraberinde getiriyor.
aynı zamanda başka bazı kazanımları da beraberinde getiriyor.
geliştirilen yeni çalışma modelleriyle daha fazla kadının ekonomiye katkı sağlaması ama çocuklarıyla da daha sağlıklı ilişkiler geliştirilebilmesi sağlanabiliyor.
evden çalışma, esnek çalışma modelleri, zamana ve mekana çok da bağımlı olmayan çalışma şekilleri ile insanlar dünyanın pek çok farklı ülkesinde hayatlarını farklı durumlara göre şekillendirebiliyorlar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |