Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Büyük şehirlerde çiçekçilerde satılan irisler ve nergisler yaşadığım yerde taşa toprağa doğal olarak yayılmış durumda.
Bir şekilde yol bulup çoğalmışlar yabani bitki gibi.
Karayolları çalışanlarının elinden kurtardım bir kısmını evlat edindim.
Şimdilik balkonumda güvendeler.
nergisler bahardan önce açmışlardı.
Açma dönemleri geçti.
İrislerse sarı sarı her yerde.
İki kere yalan söylemem gerekirken dürüst davrandım ve karşımdaki iki insan da dalga geçtiğimi zannetti.
Yüzümde farklı bir mimik aradılar ama bir şey bulamadılar.
Doğrusunu söyledim çünkü.
Direkten döndüm diyebilirim. :)
Birinde az kalsın stajım yanıyordu ki o stajda herkes tüyerken eşek gibi çalışmıştım.
Öbüründe herkesin içinde güzel bir fırça yedim.
Çıkışta yüzüme vuran rüzgarla kendime geldim.
annemden yürüttüğüm ya da otoban kenarlarına firar edenlerden söktüğüm bitkiler.
Bitki bu, bostanda sakin sakin durmuyor.
Yollara doğru firar ediyor yapacak bir şey yok.
Ben de çekip çoğaltıyorum.
Nane, kekik, limon kekiği, fesleğen, biberiye, lavanta, maydonoz, şevketi bostan, semiz otu ( Bu semiz otu çok sinsi, dökülüp dökülüp pörtlüyor topraktan ) ...
tedbir cümlesi.
Yanıma alayım da ne olur ne olmaz,
Ben hazırlayayım da ne olur ne olmaz,
Çalışayım da ne olur ne olmaz,
genelde aklınıza gelen başınıza gelmez.
Tedbir aldığınızla kalırsınız.
Oysa yağmur hep çamaşır asılan gün yağar,
Sorular hep çalışılmayan yerden çıkar,
Hep para yığılan hisse inişe geçer,
Seçtiğiniz kasa hep yavaş ilerler,
seçtiğiniz şerit tıkanır yan şerit su gibi akar.
Ana fikri: Hep sabırlı ol, hep tedbirli ol. :)
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |