Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ses getirmek için o kadar korkunç şeyler yapmaya başladılar ki :
" Ses getirmeye çalışanlar emniyet birimi " diye bir departman kurmak lazım.
Tiktokta , instagramda gezip illegal herzeler karıştıranları toparlama departmanı.
Bir de uyarıcı haberler hazırlatmak lazım.
Listelemek lazım.
Bunu bunu bunu yapanlar suç işliyor diye.
Çünkü bir genel başlık altında toplansa da bu acayip eylemleri tam olarak tanımlayan tipik bir suç tanımı yok yanlış bilmiyorsam.
Çete kurup gelen geçeni dövüp videoya çekmek, üstüne bir de bunu yayınlamak,
gökdelenlerin, antenlerin tepesine çıkıp oradan poz vermek,
tren yollarına yatıp, hareket eden trenlerin üzerine çıkıp challange yapmak,
Otobanlarda terör estirmek,
Avm lere galerilere gece gizli girip geceyi oralarda geçirmek,
Uçurum gibi görünen taşların kayaların üzerinden sarkıp poz vermek.
( Ne bilsin vatandaş gerçek zannedip uçurum falez tepelerinde geziyor sonra aynı pozu vermek için )
Masum gibi görünen ama takipçi arttırıp daha fazla para kazanmak için insanları yanlış şeylere yönlendiren işler güçler.
Arabasını durdurarak ezilmekten son anda kurtardığı trafik ihlali yapan ve yola yuvarlanan bisikletliye şoförün gösterdiği tepki.
Çok sakin davranmış. Kesinlikle tebrik edilesi insan.
O çocuk yüzünden istemeden katil olabilirdi.
Birini ezerek öldürmenin vicdan azabını ömür boyu taşıyabilirdi.
Uzaylılar geliyor da niye bizimle tanışmıyor.
Dertsiz başlarına dert mi açsınlar ?
Hiç kaçırmadığım diziydi.
en sevdiğim karakter en yaşlı olan Sophia'ydı.
En akıllıları ve uyanık olanları oydu. Ortalığı karıştırma uzmanıydı aynı zamanda. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Biraz unutkanlığı da vardı galiba.
bu Sophia'nın Dorothy diye bir kızı vardı. Genetik olarak kızı olması imkansız gibi görünse de öyle benimsemiştik nedense.
Dorothy dominant bir karakterdi.
İkide bir annesinin yaptığı fırlamalıklara itiraz ederdi. Evi çekip çeviren emirler yağdıran da oydu aslında. Biraz daha maskülen bir havası vardı.
Blanche çekici ve flörtist olanı eve her geldiğinde yeni tanıştığı yakışıklıdan bahsederdi. Her zaman şık, her zaman bakımlı, Sophia gibi hırka gömlekle asla gezmez.
Biraz daha safça olan Rose hep kazıklanıyordu hep iyi niyetliydi. Daha sade giyinirdi Blanche gibi fettan değildi.
çok başarılıydı hepsi Allah için.
Yeniden orijinal haliyle yayınlansa izlenir.
Not: oyunculardan Sadece Rose hayattaymış ve 98 yaşındaymış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |