Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Aklını yitiren köy olarak kayıtlara geçen bölge.
Olay 15 Ağustos 1951 tarihinde gerçekleşmiş.
köyde bazı insanlar o gün halüsinasyonlar görmeye başlamış.
Bazıları öldüklerini iddia ediyor bazıları ise kendilerine ejderhaların ya da yılanları saldırdığını ileri sürüyorlarmış.
Bazıları ölümsüz olduğunu ileri sürüyor, bazıları yataktan kalkamayacak kadar güçsüz hissediyor, bazıları kaplanlar gördüğünü ileri sürüyormuş.
250 den fazla kişi iki doktor tarafından takip altına alınmış ve 50 den fazla insan akıl hastanesine yatırılmak zorunda kalmış.
Ekmekten şüphelenilmiş.
bir değirmenin ürettiği unlardan şüphelenmişler.
Bu unu tüketenlerde ishal, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler görülüyormuş.
Ciddi anlamda şüphe çeken bir durum varmış.
Yapılan araştırmalarla tüm insanların aynı undan yapılan ekmeği tükettiği bulunmuş.
üretim yapılan fabrika incelemeye alınmış.
suda bir problem bulunmamış.
tuz ve maya da tüm bölgede aynı firmadan alındığı ve başka fabrikalarca da kullanıldığı için şüpheli bulunmadı.
Sonunda değirmende kontrol dışında kalitesiz tahılların öğütüldüğü ve diğer tahıllarla karıştırıldığı tespit edilmiş.
Kalitesiz derken sanırım ürünün tam ismi belirtilmemiş.
Doktorlar bir tür mantarın buna sebep olduğunu raporlamışlar.
Bu mantarlar bir tür alkoloid üretilmesine neden oluyormuş.
Tabi ki komplo teorileri de işlemeye başlamış.
Köylülerin denek olarak kullanıldığı, mantarın değil kimyasal ağartıcıların buna neden olduğu, asıl semptomların LSD ile oluşmadığı ya da LSD katmanın buna sebep olamayacağı çünkü pişen ekmeklerde bu etkinin oluşmayacağı vs. açıklanmış.
Her neyse.
Gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan olaylar olaylar.
mükemmelce tasarlanmış ve kusursuzca işlenmiş gibi görünen bir cinayette katilin saat detayını unutması neticesinde önemli bilgileri kaydederek polise oldukça yardımcı olan araçtır.
mümkünse kullanmak faydalıdır.
nabız ölçüm özelliği nedeniyle ölüm saati, harekete duyarlılık nedeniyle konum ve hareketliliği kayıt altına aldığı için çok önemli.
hangi yaş aralığına hitap ettiği belirtilmediği için ilk izlediğimizde "Bu nedir yahu" diye tepki gösterdiğimiz yapım.
Başı sonu yoktu ve akış herhangi bir mantık silsilesiyle ilerlemiyordu.
Soldan sağa, tepeden aşağı, oraya buraya koşup garip sesler çıkarıyorlardı.
İlk çıktığı zamanlarda pek çok polemiğe konu olmuş ve gizli bazı mesajlar içerdiği konusunda tartışmalar yaşanmıştı.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |