Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
"haylamak " öztürkçede aldırmak, önemsemek, umursamak anlamına geliyormuş.
iyi de o zaman " haylamaz " demek gerek miyor muydu ?
haylaz niye demişler ?
aldırmaz, umursamaz anlamında söylemişlermiş.
bir de böyle hayta kelimesi var.
kökeni belirsiz diyorlar.
geçiştirmişler bence, kullanıyorsanız kullanın kökenini karıştırmayın demek istiyor olabilirler.
rüya,
simülasyondan gerçekliğe kısa bir bağlanma yolu mu
yoksa
simülasyon içinde başka bir simülasyon mu ?
dünyada ruhumuza taş bağlanmış gibi enerjinin en katı ve en düşük şekliyle yaşamaya çalışıyoruz
rüyada ise sanki eterik bir alemde süzüle süzüle her yere ulaşıyoruz.
belki vakti gelince katı hallerden kurtulup en yüksek enerji seviyesine ulaşıyoruzdur.
niye böyle oluyordur ?
bilmiyorum belki en alt basamak burasıdır.
terfi ede ede gidiyoruzdur bir yerlere doğru.
( Aklıma şey geldi: Meçhule doğruuuuu, meçhule doğruuuu /karlar ülkesi )
aslında antik kent değil de bir Roma garnizonu olduğu belirtilmiş.
en azından bölge tarihin bir döneminde o görevi üstlenmiş onu net olarak belirlemişler.
muhtemelen daha önceden de orada ya da yakınlarında bir yerleşim yeri vardı.
bilinen ilk kimyasal silahlı savaşın doğu romalılarla sasaniler arasında orada yapıldığı belirtiliyor.
gece gece uykum kaçtı savaşı gözümün önünde canlandırıyorum:
oklar, mancınıklar, kılıçlar... en azından fazla gümbürtü yok.
arka fonda çalan şarkı yemin ediyorum şöyle:
Bu sevdalar boşuna le, bu sevdalar boşuna...
Evladım siz geri zekalı mısınız ?
toprağa yağ dökülür mü ?
insafınız kurusun.
eee savaştınız yediniz birbirinizi ne oldu ?
Sasanilerin başında komutan Kavad varmış. ( bildiğimiz o kelimeyle bir bağlantısı yok baktım ben hiç alakası yokmuş. O kelimenin kökeni arapça. )
mancınıkla surların olduğu kayalara doğru zeytinyağı fırlatmışlar sonra orayı ateşe vermiş üzerine sirke dökmüş ve surları ve kayaları patlatmışlar. ( bölgenin kayaçları buna müsaitmiş )
biz salata yaparken onlar sirke ve zeytinyağı ile şehri ele geçirmişler.
Böyle bir de Kartacalıların tuzlanmış toprakları vardı. Bu sefer Romalılar tuzlamış kartaca şehrini.
Güney kolhis savaşında yunanlılara karşı kolhisliler deli bal kullanmış.
Kefe kuşatmasında tatarlar şehre, vebalı insan cesetlerini mancınıkla fırlatmış.
yedi yıl savaşlarında kızılderililere çiçek virüslü battaniyeler dağıtılmış.
Amerikan iç savaşında sarıhummalı ve çiçek virüslü kıyafetler dağıtılmış.
hititlere bulaştırılan tularemi salgını.
Neyse, buraları kurcalarken anladık ki insanlar bazı hastalıkların bulaşıcı olduğunu o kadar da geç anlamamışlar. Yani salgın hastalıklardan bal gibi haberleri varmış ama sebebinin küçük küçük canlılar olduğu konusuna tam olarak vakıf olamıyorlarmış.
alfabeyi slavlar kullanıyor da neden adına slav alfabesi dememişler diye merak ettim.
meğer bu alfabeyi geliştiren kişiler belliymiş.
Metodius ve kardeşi aziz kiril tarafından oluşturulmuşmuş.
Bizans'ın emriyle Selanik'ten ohri'ye giden iki kardeş aslında glagolit alfabesini geliştirerek bu alfabeyi oluşturmuş diyorlar.
Hatta aslında geliştiren kişinin bunların öğrencisi olan ohridli clement olduğu ve alfabeyi hocalarına atfettiği vs. yazılmış.
anlamadığım konu: halihazırda kullanılan alfabeler varken neden sıfırdan alfabe yaratılması ihtiyacı duyulmuş.
mutlaka kendilerince mantıklı bir açıklaması vardır.
2022 yapımı düşüş isimli film.
Vertigo probleminiz varsa, yükseklik korkunuz varsa, bu tarz görseller mide bulantısı baş dönmesi tansiyon değişikliği yapıyorsa izlemeyin.
basit bir film ne kadar gerebilir ki dememek lazım.
gerebileceği kadar germiş.
konusu: kaya tırmanışı yapan üç arkadaş, bir kaza, içlerinden birinin youtuber olması ve yüksek riskli videolarla takipçi ve para kazanma isteğinde olması. işin iyice şoka sarması ama öyle böyle sarmaması...
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |