Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Eskiden kale surlarını yıkmak için kullanılan sağlam kütükler "ki çeşitli canlandırmalarda bunların uç kısmında koç başına benzer metal sivri bir yapı kullanılmaktadır" Şimdi ise daha modern olanları daire kapılarını kırmak için üretilmiş ve tek kişilik kullanma imkanı sunulmuş, üzerine tutamaklar eklenmiştir.
Ama koçbaşı denince benim aklıma daha çok asıl burcu hatta daha da etkili olarak yükselen burcu koç olan insanlar gelir. Yürü be koçum kim tutar seni nidalarıyla kolaylıkla koçbaşı olabilir, surları yıkabilir bunu yaparken de çok fazla düşünmezler.
değişen çağla birlikte yerini video izlemeye bırakmış aktivitedir. eğer video içeriği bilgilendirici olursa okuma yerine tercih edilebilir diye düşünüyorum. Tek sorun görselliğin hayal gücünü sınırlaması olabilir. Olumsuz yanı yaratıcılığı sınırlaması, olumlu yanı ise anlatılmak istenenin daha net ve açık aktarılabilmesidir. Ünlü yazarlar kendi dönemlerinde bu teknolojiye sahip olsalardı sonuna kadar kullanırlardı diye düşünüyorum. İstesek de istemesek de bir gün yazı tamamen ortadan kalkacak hatta ifade simgeleri bile ve hatta diller bile. Bu da geçmişe dair ipuçlarına ulaşmamızı çok daha zor hale getirecek...Herkes olmasa bile aramızda insanlık tarihini, başlangıcı ve sonrasını çok merak eden insanlar var ve dedektif gibi olan biteni araştırmayı seviyorlar.
İçinde gerçekten eti, yanında ayranı varsa en dengeli beslenme öğünüdür. kalsiyum, protein, vitamin, karbonhidrat ne ararsan vardır. Limon, isot, soğan, yeşillik ile ilaç vazifesi görür. en güzel hangi yörede yapılır bilmiyorum.
En önemli olanın önemli olana tercih edilmesidir. Mesela hemşire kapıdan dışarı çıkıp bakar. En ağır durumda olanları, ayakta duramayacak kadar yaşlı olanları, kucağında çocukla bekleyen kadınları birer birer içeri muayeneye çekip alır. Zira sıra, numara, kuyruk, randevu, araya sıkıştırılan tanıdık sistemi hohol olmuştur.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |