Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
özellikle içinden geçtiğimiz dönemde , ( genel olarak her zaman ) , ah almaktan kaçının diye uyarıyorlar.
hızlı dönüşler olacak, karmik etkiler hızlanacak, men dakka dukka, çalma kapımı çalarlar kapını, etme bulma dünyası kavramları tüm insanların gözü önünde darbı mesel olacak diyorlar.
bilerek ve bilmeden aldığımız ahlar, yaptığımız kötülükler, tutamadığımız dillerimizin eserleri, tutmadığımız sözler, üzerinde durmadığımız yeminler, atıp tutmalarımız, bağışlanır inşallah, amin...
bu insanların bir kısmı hatta hemen hepsi davranışının yanlış olduğunun bilincindeymiş.
bunu telafi etmek için ihtiyaç duymadıkları hatta etiketi üzerinde olan ürünleri başkalarına hediye ederek olayı biraz daha makul bir seviyeye çekebiliyorlar.
bunu başaramayanlara da çeşitli arkadaşlar yardımcı oluyorlar.
( Bkz: temizlik savaşçısı TLC )
lohusalar, ya da düşük yapan kadınlar
bazı durumlarda
yüksek ateş, halsizlik ve ağrı ile kendini belli eden lohusa humması adı verilen bir hastalığa yakalanabiliyorlarmış.
doğum sırasında ya da düşük anında ortamın yeterince hijyenik olmaması enfeksiyon kapılmasına ve bu da ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.
temizlik, iyi beslenme, yeteri kadar sıvı alma ve dinlenme, ilaçla tedavi şart koşulmuş.
ateşli hastalık halinde al karısının, mor karısının gelmesi doğal karşılanmalı,
şerbetin ise kan yapması ya da doğum yapan kadına güç kuvvet vermesi için içirildiğini tahmin etmek kolay. kırmızı olmasının da al karısı ile değil de kan dolaşımı ile ilgili var.
belki al karısı demelerinin sebebi de doğum sırasında ister istemez meydana gelen kan kaybıdır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |