Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
dünyada sadece 11 tane kaldığı tespit edilmiş.
Aslında ölmez otunu ( Çiçeğini ) biliyoruz.
Altın otu da deniyor.
Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yetişiyor.
Şifası var.
Herhalde hiç kurumadığından ölmez çiçeği de deniyor.
Baktım da o çiçeklerin bir türü bu bahsedilen.
Altın otunun daha boyluca olanı yanlış anlamadıysam.
biz ona kabe çiçeği diyoruz.
Kokusu kendine özgü, çok güzel ve her evin bir köşesinde bulundurulur.
Kökünden sökmeyiz hep üzerinden koparırız ve nerede yetiştiğini de bilir insanlar.
Belli yerlerde öbeklenmişlerdir çünkü.
eee aklıma ne geldi.
Günlerce süren yangınlarda yok olan tür olmuş mudur acaba ?
Eh öyleyse eyvahlar olsun.
Çin'de bir aşçı, çorba hazırlamak için kafasını kestiği kobra yılanının zehirlemesi sonucu hayatını kaybetmiş.
Kesik yılan kafası yine de aşçıyı ısırmayı başarmış.
Uzmanlar gövdesinden ayrılsa dahi zehirli yılanların kafalarının bir saat kadar daha ısırarak zehir zerk etme potansiyeline sahip olduklarını belirtiyor.
Aşçı atmak üzere kafayı eline aldığında ısırılmış.
O kadar nimet varken zehirli yılandan çorba yapmaya çalışmak.
Yemin ediyorum içim şişti artık dünyanın hallerinden.
Kaç gündür ortalıkta yoktu.
Meğer bizim uyanık kasabın kapısına kapılanmış.
Baktım sere serpe yatıyor.
Hadi gel markete gidiyoruz dedim.
Hoplaya zıplaya geldi.
Dönüşte de gizli bir geçitten geçip bir derecik buldu.
Kuytu köşesinden suya atladı bir güzel yüzdü.
Ağaçlarla üzeri tamamen kapanmış bir gizli havuzcuk.
Serin sulara dalışını seyrederken imrenmedim desem yalan.
Karnını doyurduk, banyosunu yapıp serinlemiş de oldu.
Yine hoplaya zıplaya bizle birlikte kapısına döndü.
Ona tembih ettim:
araba gelirse sakın binme.
Ben bu mahallenin köpeğiyim diyeceksin.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |