Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
merak etmiştim.
neden bizimle göz teması kurmuyor ?
Neden konuşurken yere bakıyor ?
Neden elleri titriyor ?
neden sözü çok fazla uzatmıyor ?
sonra anladım.
fena halde anladım.
hasta profilini görünce anladım.
bir kısım hasta, sağlık sistemini fena halde oyalıyor.
acil bir durumu yok hastaneleri meşgul ediyor.
bu durum gerçek ihtiyaç sahiplerini daha öfkeli yapıyor.
Her meselesini hayatın akışına bırakan, "kader, yazgı, mukadderat" diyen bir toplumun sıra sağlığa gelince birdenbire nedenselliğe bağlayıp son raddeye gelmiş durumunun sebebini doktorlara ya da sağlıkçılara bağlaması inanılmaz bir çelişki.
şimdi ben bir evin içinde yaşıyorum.
evde huyunu suyunu bildiğim birkaç kişi var.
yıllardır geliştirdiğim gözlemlerim ve tecrübelerim doğrultusunda hepsinin aşağı yukarı ne yapacağını öngörebiliyorum.
dış dünyada neler olabileceğini ise öngöremiyorum.
çünkü dışarıdaki insanlar başka sistemlere olay ve durumlara tabi.
bu nedenle geleceği öngörebilmem mümkün değil.
şahsi fikrim geleceği görmek demek azami ölçüde bilgili olmak demektir.
ne kadar çok bilgili olursan geleceği o kadar net görürsün.
hayatla barbut oynamak çok akıllıca değil tabi.
makul devletlerin de yapmaya çalıştığı bu.
her türlü bilgiyle donanmak ve işi rastlantıya bırakmamak.
geleceği gören biri davranışlarından sorumludur.
kafanın içindeki bilginin zekatı böyle bir şey diyorlar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |