Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
çocukluğumun mavi tonlarını toparlıyorum.
satın alma davranış kalıplarını inceleyenler bunu da bir kenara not alsınlar.
çocukluk renklerini toparlamak.
satıcı onu soruyor bunu soruyor, hım , hım deyip geçiştiriyorum.
ne yapayım durup iki saat gerekçe mi izah edeyim.
diyorlar ki başkentin surlarının kenarında bulunan yarım piramit şeklindeki yapıyı
Mısır'da gidip gördükleri piramitlerden etkilenerek yaptılar.
zaten çorum müzesindeki eserlerin bir kısmı mısır medeniyeti eserlerine benziyor.
doğrudan oradan mı getirilmiş,
oralı sanatçılar mı yapmış,
oranın sanatı mı taklit edilmiş,
çeyiz diye mi getirmişler,
ticaret kervanları mı taşımış
bu işin zenginlere hitap eden bir piyasası mı varmış
artık ne olmuşsa mısır medeniyeti benzeri eserleri çorum müzesinde görmek mümkün.
görevli demişti ki
bundan normal ne var,
iki medeniyet de aynı dönemde yaşamış.
şehir surları bayağı uzun ve sağlam yapılmış.
kuruluş ve geliştirme dönemiyle ilgisi var herhalde.
sen tut kuzeylerden bir yerden in,
bir şehri yakıp yık.
ait olmadığın bir medeniyeti işgal et.
dilin ayrı, yaşamın ayrı, anlayışı farklı, kültürü farklı (tık tık tık eyi günler, öbürü neydi lo ? felsefesi farklı )
siz nereden ne edeceksiniz onlara lo ?
etmişler...
neyse şehir yanmış yıkılmış ama yeni bir devletin şekillendirilmesi de başlamış anladığımız kadarıyla.
yönetimi ayrı, tebaası ayrı.
tıpkı bir dönem mısır medeniyeti gibi. ( Hiksosları dinlediğimde çok şaşırmıştım. )
yüzeyde basit bir distopik dizi gibi görünüyor ama temelde her türlü rezilliğimizi güzelce aktarıyor.
kısa süren bölümler kendini izletmeyi başarıyor.
bir türlü anlayamadığımız ve mantıksız bulduğumuz davranış kalıplarının temelinde neler olabileceğini gayet güzel ifade edip aktarabiliyor.
herhangi bir yerde durmayın, herhangi bir tarafınız olmasın, iyiyi ya da kötüyü sorgulamayın,
izleyin, sebepleri analiz edin, anlamaya çalışın
demiş galiba senaryo ekibi.
bizimkiler izliyordu, benden yandan yandan baktım.
bu eski versiyonuymuş.
Andrew Lincoln'ün oynadığı.
bir de izleyen herkesin acaba toplamda kaç zombi rol alıyor diye merak ettiğini tahmin etmek zor değil.
Bak sen şu işe:
zamanın behrinde hitit başkentinde yaşayan bir şahıs ( ki muhtemelen bir baba ya da oyuncakçı )
çocuklar için dönemin surlarının bir kopyası olan küçük bir model ya da maket inşa etmiş.
bu küçük kale modeli de toprak altından çıkarılarak günümüze kadar ulaşmış.
bunu örnek alan araştırmacılar hitit surlarının neye benzediğini tam olarak anlamayı başarmışlar.
dolayısıyla da sadece temellerindeki kaba büyük taşların kaldığı surların bir örneğini inşa etmişler.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |