Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bunu kullanarak dahi ateşi yakamadım.
kolayca ateş yakmayı becerebilenlerin sihirbaz olduğunu düşünmeye başladım.
her deneyişimde aklıma inek obasındaki oymak beyi Şener Şen'in öğrencisi oba başı İnek Şaban geliyor.
izci ateşi böyle yakar. izci elindeki imkanları değerlendirir.
çok kolay yaktım; bununla, kibrit...
kibritle yakamadım. gittim çakmağı getirdim.
onunla da yakamadım.
yalnız bir şeyi keşfettim.
çakmağı her çaktığımda galiba etrafa gaz zerrecikleri yayılıyor ki etrafta garip parlamalar oluşuyordu kıvılcım gibi.
yeni bir kümes ve kümes alanı için bir mimar edasıyla projelendirme yapmamız lazım.
kağıt üzerinde yapılacaklar var.
bilimsel hareket edip videoları takip etme aşaması var.
fiyat araştırmaları var.
maliyeti estetik olarak düşürme fikirleri var.
eldeki malzemeleri değerlendirme aşamaları var.
temizleme kolaylığı ve pratik çözümleri araştırma aşamaları var.
beyin fırtınası lazım.
ağırlıklı olarak içimizde el becerileri en gelişmiş olanın fikirleri etrafında toplanmamız lazım diye düşünüyorum.
ben konuşurken yüzde sekseni filtreliyormuş.
kalan yüzde yirmisi yetiyormuş.
çok önemli şeyleri kaçırıyorsun demek isterdim ama
beynini korumaya aldığı belli.
aslında hak vermiyor değilim.
çünkü ağırlıklı olarak ben de aynısını yapıyorum.
demek ki mutasyon modifikasyon ve buna benzer bilgiler ışığında diyebiliriz ki
günün birinde konuşma denen illet tarihe karışacak.
artık nasıl anlaşırız bilmem.
zaten dünyanın en gürültücü canlısı biziz.
krep kumaşı çarşaf gibi üzerine sardı
aa aynı özgürlük heykeli gibi oldum di mi dedi.
yüzüne baktım.
evet desene diye üsteledi.
he dedim he aynı özgürlük heykelisin.
-----
çarşı pazar gözlemlerimi bildiriyorum.
annelere ağırlıklı olarak alınan hediyeler giyim kuşam üzerine.
bu konuda da üst giyim parçaları daha çok tercih ediliyor gibi geldi bana.
------
kuru fasulyeye kafayı taktım.
bunu daha değişik pişiren yok mu acaba ?
sordum senin şu ingilizler fasulyeyi nasıl pişiriyor dedim.
onlar fırında pişiriyor dedi.
attı mı kafadan bilmem.
allah allah fırında makarnayı anladım da fasulyeyi nasıl pişiriyorlar ?
bu işi çözmem lazım.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |