Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
aklıma kışlık patikten çok pisi pisileri getiren başlık.
En eski çocukluk anılarımdan biri.
Çok ufağım ama yaşın kaçtı diye sorsanız söyleyemem.
Anne babanın elinden tutulup bayramlarda, güneşli havalarda dolaşılan, hava karardıktan sonra birkaç sokak aşağıya akşam misafirliğine gidilen yaş diyelim.
Okula gitmediğimden eminim ama.
19 Mayıs günüydü.
Maltepe sahili ya da Dragos bilmiyorum oralarda bir yerlerdeyiz.
Oralardan denize girebiliyorduk, sahillerde midyeler ve capcanlı yosunlar vardı. düşünün ortamın güzelliğini.
Henüz her tarafta binalar yükselmiyor.
Ağırlıklı olarak sahilde müstakil mütevazı evler var.
Bahçelerinde kuyular, kapılarında güller, aralardaki arsalarda ise baharı haber veren yabani sümbüller ve papatyalar çimenlerin arasından fışkırıyor.
Hayal edemeyeceğinizi biliyorum ama İstanbul'da çobanlar koyun sürüleriyle geziyorlar ve mahalledeki sütçüden kap kacağınızla süt alabiliyorsunuz.
Neyse...
19 Mayıs tören alayına denk geldik.
Genç kızlar ve erkekler yürüyüş yapıyorlar.
En çok ilgimi çeken ayaklarına giydikleri şeyler olmuştu.
Pisi pisi denen patikleri ilk defa orada görmüştüm.
Bu şekilde sokakta nasıl yürüyebiliyorlar diye tedirgin olmuştum.
Çorap gibi incecikti çünkü.
sonra aynı yol üzerinde göçebe çadırlarına rastlamıştık.
Kalaycılık, ayı oynatıcılığı, bohçacılık yapan insanların çadırları...
Bir çadırın kapısında çocuklar vardı.
Önlerindeki leğenin içindeki çamaşırları yıkamaya çalışıyorlardı.
Onların ayağında ise hiçbir şey yoktu.
Çok mutluydular yine de.
Bir aradaydılar ve güneşli güzel bir günde eğleniyor görünüyorlardı.
Yaygın olarak bilinen uygulama olsa da tekrar hatırlatma amaçlı açılan başlık.
Diyelim ki eve fazladan ekmek alındı.
Fazla olanları poşete sarıp dondurucuya atarız.
Donsa bile tost makinesinde çözünce ilk günkü kadar taze oluyor ve dokusu da kesinlikle bozulmuyor.
Küflü ya da bayat ekmek derdine son.
Koridorda denenirse nasıl sonuçlanacağını merak ettiğim renk.
Herkes pastel tonlarını sever,
Herkes doğal sarı, kum, toprak, yeşil tonlarının altını çizer ama iş uygulamaya gelince gerçekten estetik algısı yüksek insanların söylediklerine ve yaptıklarına dikkat etmek gerek.
Işıktan maksimum düzeyde yararlanmak, içinde huzur bulmak için duvarların rengi de bir faktör sonuçta.
Gerçi yaz biteli çok oldu ama insan yine de yapı market sayfalarını kurcalamayı seviyor işte.
Aklıma nereden geldi bütün bunlar ?
Dizilerde 40 lı ve 50 li yılları canlandırmak için abartılı renk ve desenleri olan duvar kağıtları kullanılıyor.
O dönemin evlerine bakınca nasıl oluyor da klostrofobi geliştirmemişler diye merak ediyorum.
bir uyum yakalamaya çalışılmış ama korkunç bir karmaşanın ortasına düşmüşler.
Nasıl bir renk düşkünlüğü ise artık sanki mutluluğu rengarenk şekerlere benzeyen, boyaya batırılmış gibi duran evlerinde arıyorlarmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |