Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bunun haricinde dünyada da karbondioksiti oksijene çevirebilmenin en basit ve ucuz yolları araştırılıyor. dünyamızda da sera gazı etkisi yapan karbondioksit oranının çok yüksek olması, oksijene dönüştürme yeteneği çok yavaş ilerleyen bitkilerin mevcut duruma yetersiz kalması nedeniyle bilim insanları ilave çalışmalara yönelmiş.
bilim insanları porfirinler üzerinde çalışmaya başlamışlar.
porfirinler halka şeklinde olan ve merkezinde kobalt bulunan moleküllermiş.
kimyasal bir işlemle porfirinler kullanılarak karbondioksiti , oksijen ve karbonmonoksite ayrıştırmayı başarmışlar.
nasıl yapılmış ?
porfirinler, bir elektrolit ve çözünmüş karbondioksit içeren çözeltilere eklenmiş.
porfirin , negatif enerji yüklü elektrolit tarafından çekilerek karbondioksite elektron taşınmasını sağlıyor ve karbonmonoksit ve oksijene ayrışmasını sağlıyor.
çözeltinin zamanla kirlenmesi ve porfirinlerin etkisinin zamanla azalması nedeniyle yeni çözümler geliştirilmiş.
kovalent organik kafes.
bu kafes yoluyla porfirinler bir ağ yapısı oluşturacak şekilde birbirine tutunuyor ve elektriği iletiyor.
Karbondioksit bu yapının içinden geçerken, küçük bir akım sayesinde ayrışıyor.
geliştirilen kafes sadece porfirinden oluşturulduğu ve aralardaki boşluklar bakır ile zenginleştirildiği zaman %90 oranında çok daha verimli bir çalışma ve üretim elde edildiğini belirtmişler.
Perseverance ile Mars yüzeyine gönderilen moxıe adlı araçla, karbondioksit moleküllerinden oksijeni ayırarak ( yüksek ısıdan faydalanılarak ve elektroliz yöntemiyle ) saf oksijen üretmeyi başarmışlar.
22 Nisan 2021 tarihli habere göre üretilen oksijen miktarı 5 gram olarak duyurulmuş.
insan düşünmeden edemiyor.
Mars'ta oksijen üretebilmenin daha doğal yani organik bir yolu bulunabilir mi ?
Böyle bir döngü zamanla oluşturulabilir mi ?
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |