Türkiye'nin memur portalı

bilmiyorum.

cevabını bilmediğim ve tahmin de edemediğim soru.

kapalı bir ortamda uzun müddet yüzlerce hatta binlerce yıl atmosferin diğer kısmından ve diğer her şeyden izole olarak bekleyen hava nasıl bir değişime uğrar ? daha doğrusu "değişime uğrar mı ?"

mesela sağlam bir balonu üfleyerek ya da pompa yardımıyla şişirdik.

ya da atıyorum çelik bir balonun ağzını kapattık ve dünyanın kuytu bir köşesinde birkaç bin yıl bekledi.

içindeki hava ne yaşar ?

evrim ağacına yazsam herhalde en güzel o araştırır.

Çanakkale ayvacık: 3.9

hayatının bir dönemini bütün sorumlulukları alarak ya da yalnız geçiren kişilerde gelişebiliyor.

sorumluluk

tek başına

risk analiziyle

tedbirli olma zorunluluğuyla

takıntılara yol açıyor

dalga geçtiğimiz zirvedeki yalnızlık içinde de var bundan.

bir de tecrübeler var tabi.

biz başımıza gelen berbat olaylara tecrübe diyoruz.

berbat değilse tecrübe demiyoruz zaten.

onlar tatlı hatıralar.

işte bu tecrübe denen lanet şeyler yavaş yavaş bünyede birikiyor.

bir kişide çok fazla birikmemesine dikkat etmek lazım.

hiç yoktu öyle şeylerim.

bir dönemden sonra öyle katlanarak arttı ki tansiyonumu yerinden oynatmaya başladı.

Prens Harry'nin dünyaya geliş sebebini açıklama şekli.

şimdi yedek organ nasıl oluyor birinden alıp öbürüne mi takıyorlar anlamadım.

saçma bir gerekçe olmuş.

yani böbrekten başka da öyle takılıp çıkarılan organ bilmiyorum açıkçası.

herhalde kan ve ilik kastediliyor.

iyi de ters mantıkla " nasıl olsa abisinde alınabilecek organ ve doku var diye Harry'i dünyaya getirdik" mantığı da işletilebilir.

sanki biraz mağdur ya da kurban psikolojisine girmiş.

boşuna dememişler insan insanın cehennemidir diye.

kim bilir aklımıza bile gelmeyen hangi psikopatça bir ortamla cebelleşiyorlar.

gözlükçüye girdim.

başka biri de benimle birlikte aynı anda içeri girdi.

adam görevliyle konuşuyor ben arkada şaşkınlıkla dinliyorum.

aynı süreçlerden geçmişiz.

internetten gözlük araştırma, kampanyaları takip etme, telefondan aranılma, soluğu dükkanda alma.

telefondan aranılma kısmını çözemedim bu konuda bilgisayarcılar teknik bilgi versin.

kampanya henüz başlamamışmış.

daha birkaç gün varmışmış.

dedim : malum kış ortasındayız güneş gözlüklerinde kampanya var mı ? ( İç sesim: Benim hiç doğru

dürüst güneş gözlüğüm olmadı amca ! )

"güneş gözlüğü kampanyası yazın olur, kışın mı olur ? " dedi satıcı.

Allah allah ne bileyim genelde satışlar düşer, ters sezonda kampanya olur, yoksa ben mi iyice cozuttum.

mesela kışın yırtılan aşınan mayoların yerine yenisi alınır, yaza kalınmaz, yaz gelince yeni sezon mayolar yüksek etiketleriyle buradayım diye el sallar, sinir bozar.

gören de beni alışveriş delisi zannedecek.

hep böyle oluyor zaten kırk yılın başı bir şeyi merak ediyorum değişik elemanlar beni buluyor.

"sen raconu bilmiyorsun!" diyor.

sonra ne yapmam gerektiğini taklit ediyor.

gülmekten yıkılıyorum.

Oskarlık hareketleriyle kafamda bir ışık yaktı.

Acaba herkes mi böyle yapıyor ?

Bir daha gittiğimde satılan eşyaları değil insanları izlemeyi düşünüyorum.