Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Aaa f16 gökçen.
Uzun zamandır yoktu.
Ben de kesin yeşil kartı çıktı, uçtu gitti galiba diye düşünmüştüm.
tamam bir belgesel buldum.
Taşın türü : serpantinit ( Serpentinite ) miş. Yılan taşı da diyorlarmış. Dokusu yılan derisine benzediği için bu isim verilmişmiş. tabiatta bol miktarda bulunuyormuş. berrak yeşil rengi olan bir başkalaşım kayasıymış.
afgan yeşimi ya da yeni jade ( yeşim ) olarak da adlandırılsa da yeşimle belirgin farkları olan bir mineralmiş.
şifacılar demiş ki: dinginlik sağlayan, sevgi taşı olarak bilinen, 3. göz enerjisini açığa çıkaran, pozitif enerji yayan bir taştır.
eğer bu uygulamalar öteden beri kullanılıyorsa o taşın o tapınağa neden konulduğu da az çok tahmin edilebilir.
alman arkeolog diyor ki: tapınağın kapı eşiğini dolayısıyla insanların yürüme seviyesini belirledik ancak bu taş bu seviyenin yaklaşık 1-1, 5 metre altından çıkarıldı.
bölgenin önceden mezarlık ve mesken olarak da kullanıldığından hatta yapıların sökülüp başka yapıların inşasında da kullanıldığından bahsetmiş.
bu nedenle , taşın hangi döneme ait olduğunu, hangi amaçla burada bulunduğunu kestirmek mümkün değil demiş.
taşın farklı bir işlevi olduğu belli çünkü sıradan bir yapı taşına ya da temel taşına kesinlikle benzemiyor.
Özel bir konumu var ve tapınağın altından çıkarılması da anlamlı aslında.
hattuşaş büyük tapınağın ortasında büyükçe yeşil renkli bir taş varmış.
Bu taşın zamanında hangi işlevle oraya konduğu bilinmese de günümüzde dahi o taşı dilek taşı olarak kullananlar varmış.
taşın yeşim taşı ya da yılan taşı olduğu tahmin ediliyor.
herhalde mineral bilimciler açısından taşın cinsini tespit etmek o kadar da zor değildir.
Aklıma yada taşı geldi.
Acaba bu yeşil taşın böyle bir fonksiyonu mu vardı ?
Hititlerin Kafkasya üzerinden Anadolu'ya inip hattilere hükmettikleri biliniyor ama kökenleri konusunda net bir bilgi verilmemiş.
seng-i metar, hacer ül metar adı verilen yada taşı bakalım nasıl bir taşmış ? ( Cada, Cata, Sata, Caya, Zaya )
bu taşın yağmur yağdırdığına inanılıyormuş.
yeşil renkli bir taş.
hakan ötüken'de oturur.
ötüken dağı ve ormanları korunmalıdır.
bu taş aynı zamanda ağaçların korunması işlevini görmektedir. ( Temel anlamı buymuş. )
Tamam önemli bir şey buldum:
Kaşgarlı Mahmut demiş ki: Bu taş bir tür kahinlik ( kamlik ) için kullanılıyor. Bu taşla dua edilip meteorolojik olayların kontrol edilebildiğine inanılıyormuş. Kaşgarlı mahmut gözüyle yangının söndürüldüğünü gördüğünü belirtmiş. ( Yağmur, kar, rüzgar )
Gelelim hitit tapınağındaki taşa: O zaman belki bu yeşil renkli taşı da yada taşı olarak kullanıyorlardı.
Hitit inanç ve mitolojisini didiklemek lazım biraz.
hitit dili hint avrupa dil grubundan ve kelimelere biraz baktım da tınısı kafkas dillerine de benziyor.
belki yada taşı inancı coğrafyada sadece türklerin değil başka milletlerin de kullandığı yaygın bir kehanet ya da ayin sembolüydü.
sonuçta taş tapınaklarının tam ortasında duruyor ve dokunulmaktan adeta perdahlanmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |