Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
voyager 1
voyager 2
iki seyyah uzay aracı
halihazırda dünyadan en uzakta bulunan uzay araçları.
1977 de fırlatılmışlar ve ömürlerinin 2025 te tükeneceği belirtilmiş.
5 yıl dayanırlar tahminiyle fırlatılmışlar fakat 45 yıldır gayet güzel yolculuklarına devam ediyorlarmış.
enerji kaynakları plütonyum olarak belirtilmiş.
hedef jüpiter ve satürnün daha yakından incelenmesi.
her ikisi de heliosfer sınırını aşmış fakat halen güneş sisteminin içinde yer alıyorlar.
içlerine dünyanın her dilinde selamlaşma şeklinde bana kalırsa gereksiz bir bilgi yüklemesi yapılmış. belki burada amaç kelimeler değil dünyadaki çeşitliliği göstermek.
artık kendi duyu organlarımızın sınırladığı algılarımızın dünya dışı canlılarda da olabileceği varsayımıyla duyuların sınırları içindeki en yüksek uyaranları birer numune olarak yüklemiştirler herhalde.
son olarak voyager ile uzaya yollanan fotoğraflara baktım.
video olarak youtube'da yayınlanmış.
nedense insanı aşırı duygulandırıyor.
Birden Zeki Müren çalmaya başlıyor arka fonda.
şimdi uzaklardasın, gönül hicranla doldu, hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu...
o fotoğraflardaki insanlar şimdi voyagerden bile daha hızlı bir şekilde uzay boşluğunda yol alıyor bile olabilir. kim bilir ?
kesmişler.
muhtemelen bu kış sobaya odun olacak.
sahibi karar vermiş.
yapacak pek bir şey yok.
bize soracak hali yoktu.
ben ona çok bağlanmıştım.
galiba sırada ıhlamurlar var.
yazın bütün mahalleyi kokuları sarıyor.
sessiz sakin yaz akşamlarının şahitleri.
oralara da apartman yapılır büyük ihtimal.
kalk gidelim borusu çalmaya başladı yine.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |