Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Forbes dergisi 2019 yılında bir çalışma yapmış ve
yaşanabilirlik
yenilikçilik
hizmetlere erişilebilirlik
üretim potansiyeli
ticaret becerisi
verilerine göre Türkiye'nin en yaşanılabilir şehirlerini sıralamış. Genel endeks puanına göre İstanbul birinci, Ankara ikinci olmuş. Daha fazla okumadım.
Çünkü vatandaşın kriterleri daha farklı. Çevre, hava, su temizliği ( kişi başına düşen Yeşil alan da buna dahil ), sağlık hizmetleri, suç oranı, çarşı pazar ucuzluğu, eğitim kalitesi, istihdam kolaylığı, üretim olanakları, kültür seviyesi.
Tuhafiye ismi Arapça'dan geliyormuş. Tuhaf Arapça'da "hediye" kelimesinin çoğulu. Tuhafçı ise Osmanlıca'da hediyelik eşya satan anlamında kullanılıyormuş. Tuhfe arapça'da: " Görülmemiş, yeni çıkan, hediye, armağan " anlamına geliyor.
Günümüzde ise manifatura ürünleri satan dükkanlara bu isim veriliyor. Anlamı biraz değişmiş yani.
Peki o zaman "Tuhaf" kelimesini biz hediye olarak değil de "alışılmamış, şaşkınlık verici, garip" anlamında neden kullanıyoruz ona biraz bakayım.
yine arapça'da "Tuhaf" kelimesi zamanla : Gülünç, güldürücü, şaşkınlık veren, nadir, emsalsiz anlamında da kullanılmaya başlanmış. Arapça'da da diğer tüm diller gibi kelimeler zamanla farklı anlamlar kazanıyor. Kelimenin anlamı genişliyor. Bir kelime farklı cümlelerde farklı anlamlara bürünebiliyor.
İspanyolca: Peluca yani hayvan postu, pösteki.
Fransızca: Perruque yani takma saç.
İtalyanca: perruca takma saç.
Yani bu kelimeyi Avrupa'dan olduğu gibi alıp kullanmışız.
Eski Mısır'da halk ve din adamları saçlarını kazıtmayı tercih ederken üst sınıf peruk kullanmayı tercih ediyormuş. Mısırlılar peruğu güneşten korunmak için kullanıyormuş.
Peruk yapımı için tarih boyunca at kılı ve insan saçı kullanılmış. Günümüzde kullanılan sentetik peruklar da var.
Avrupa'da peruk statü sembolü , sınıf ayırıcı bir simgeymiş. Soylular, din adamları, yargıçlar, saray halkı perukla dolaşırmış.
Peruk Dip boyası , düzenli boyama gibi dertleri olmadığı için tercih ediliyor.
Hastalık nedeniyle saçları dökülenlere peruk alımında indirim sağlanıyormuş.
Normalde gerçek saçtan üretilen peruklar çok pahalı.
Not: İnternette doğuştan çok gür saçlara sahip bebekler paylaşılıyor. Peruklu bebek diyebileceğimiz bu bebekler tıpkı Troll gibiler ve çok tatlıar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |