Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
vallahi ben anlatan amcanın yalancısıyım.
yıllarını mesleğine vermiş.
mezar kazıcısı.
işinden memnun.
garip şeyler anlatıyor.
bazen kendi defnettiğimiz bazen de yıllar önce defnedilen cenazelerin; nakil amacıyla, fethi kabir amacıyla ya da başka nedenlerle mezarlarını kazarak açmak durumunda kalıyoruz.
normalde mevtaları yüzü kıbleye dönük şekilde, yan yatar vaziyette düz bir şekilde yerleştiriyoruz.
açtığım bazı kabirlerde insanların yön değiştirdiğini gördüm; onları çok farklı şekillerde buldum.
bir tanesi üst kısmında bulunan tahtaya tutunur vaziyetteydi.
bir tanesi tamamen takla atmış gibiydi ve yön değiştirmişti.
kendisi bu durumu şu şekilde yorumlamış:
eskiden tıp bu kadar ilerlememişti ve ( kendisi uzun yıllardır bu işi yapıyor. )
alelacele insanlara ölüm teşhisi koyuluyordu.
nabzın aşırı düşmesi, kalp krizi, hipotermi vs.gibi bazı durumlarda yeniden uyanma gibi bir durum oluşabiliyormuş.
şöyle yapın, böyle yapın diye pek bir yorumda da bulunmuyor.
Bu amcalar var ya, neler biliyor neler de sorulmadıkça pek konuşmuyor.
hayatımı allak bullak ettin amca.
ben de bunları buradan niye paylaşıyorum onu da bilmiyorum.
nihat hacıfazlıoğlu öyle iştahlı anlatıyor ki
insan bir narsistle uzun süren bir mesaisi olmuş şeklinde düşünmeden edemiyor.
belki birden fazla.
belki narsistsavar haline gelmiştir.
belki narsistlerden nefret ediyordur ve videoları da intikam yöntemidir.
bence iyi bir yöntem bulmuş.
bu özellikleri abartılı olarak taşıyan birine rastlamıştım.
çok uzun zaman oldu.
şimdi belki değişmiştir.
daha sonra hiç görüşmedim çünkü katlanılır gibi değildi ve sadece iş amaçlı kurulmuş bir topluluktuk.
şöyle bir izlenime kapılmıştık:
empati yeteneği hiç yok,
karşısındaki insanın ne yaşamış ya da yaşıyor olabileceği hakkında hiçbir fikri yok,
hatta karşısındaki insan şuymuş buymuş, gelmiş gitmiş hiçbir önemi yok,
ağır iletişim problemi var,
sürekli kendi muhteşem fiziği, muhteşem zekası, muhteşem hayatı, sahip oldukları konuşulsun istiyor.
daha doğrusu konuşulsun da istemiyor o konuşsun biz dinleyelim istiyor.
nasılsın sorusu yok.
ha bir de şunu fark etmiştim.
bulunduğu ortamda rakip istemiyor.
eskaza herhangi bir hemcinsi kendine ait bir artı özelliğinden bahsetse yüzünün rengi değişiyor, sinirden kıpkırmızı kesiliyor.
hiçkimse ama hiçkimse ondan daha akıllı, güzel-yakışıklı, varlıklı, şık, bakımlı, huzurlu, bilgili artık aklınıza ne gelirse o-la-maz.
kesinlikle olabilemez.
antik mısır'da şehir merkezi, memphis adı verilen bölge.
Günümüzde Kahire'nin güneyinde kalıyor.
Aynı zamanda kızıldeniz'in de başlangıç noktasıyla aynı hizada.
piramitler de hükümdarların yaşam alanı da burada yer alıyor.
Günümüz kahire'si ise çok uzun yıllar sonra Romalılar tarafından inşa edilen Babil kalesi ile birlikte yerleşim yeri olmaya başlamış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |