Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
düşündüm taşındım pek bir şey bulamadım.
düşündüğünüz gibi değil tabi.
beklentisizlik olayını abartmış olabilirim.
durun da ekleyeyim.
bir yazıda şuna rastladım:
şunu bilmelisiniz ki,
mutlu bir yaşamın anahtarı,
insanlar ve olaylar karşısındaki beklentileri azaltarak yaşamak ve onları yönetebilme yeteneğine bağlıdır.
Halk arasında bunu "mantara bağlamak" olarak da tanımlayabiliyorlar.
"kombinim nasıl ?" diye sordu.
bana beş saniyeden fazla bakanın cebinden parası eksilir dedi.
bir şey anlamadığım için aval aval bakmaya devam ettim.
meğer gömleği dızcı gömleğiymiş, para o yüzden eksiliyormuş.
yoo, dedim gayet güzel görünüyorsun.
coğrafyamızdaki erkeklerde renkli ve desenli gömlek giyme fobisi var.
kendilerini güvende hissetmiyorlar.
uçurumdan düşerken tutunacak bir dal bulamamak gibi,
topluluk içinde anksiyete atağı geçirmek gibi,
bunun gibi durumlar işte.
temelinde hangi dürtü var bilmiyorum.
pek çok şey olabilir.
çekiştirenin yetersizlik duygusu,
çekiştirilene duyulan kıskançlık,
densizlik,
kendini ön plana çıkarma isteği,
eski mevzular,
birikmiş anılar
bir sürü şey olabilir.
örnek: şahıs 1 hayatı yoğun olan bir insandır. pek çok yere yetişmek zorundadır. çok meşguldür ve haliyle her şeyi dört dörtlük yapamamaktadır. şahıs 2 ise nispeten vakti bol olan, bu nedenle her şeyin üzerinde titizlikle durabilen hatta başka hayatlara dahi müdahil olabilen konumda olan bir insandır.
şahıs 1, şahıs 2, şahıs 3, 4, 5 falan hepsi belli bir topluluk oluşturmuş ve belli nedenlerle ortak vakit geçirme zorunluluğu olan insanlardır.
şahıs 2, şahıs 1 den habersiz olarak onun çocuğunun kılık kıyafetindeki, üst başındaki bir eksikliği evirip çevirip diğer bütün şahıslara teker teker göstermektedir.
Tabi ben müşahit olarak kendimi tamamen ayrı tutmuşumdur. ( Rezillik ama yapacak bir şey yok. )
omurgamdan aşağıya doğru bir ateşin yayıldığını hissetmiş ve nasıl tuhaf bir gezegende yaşadığımı bir kez daha hatırlamıştım.
ha diyeceksiniz ki müdahil olsaydın, hatayı düzeltseydin , öyle - böyle yapsaydın. Yapın da bakın bakalım gruplar tarafından dışlanmak ve çok bilmiş olarak etiketlenmek ne kadar zaman alıyor.
küçük bir çocuğun üzerindeki belki de tamamen kendisi kaynaklı bir eksiklikten ötürü olaydan bihaber ve yüzüne güldüğünüz birini arkasından , herkesin içinde, yerin dibine sokup sokup çıkarmak...
daha sonra ise hiçbir şey olmamış gibi yüzüne gülüp kakara kikiri yola devam etmek...
yerli diziler abartılı olmayabilir.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |