Türkiye'nin memur portalı

Bulunduğun yerde geçici olarak kaldığını düşünüp her şeyi askıya almaktansa oraya tam olarak kök salmayı denemek.

Belki Bir arazi sahibi olmak.

Orada gayret etmek gibi...

Doyduğun yeri yurt haline getirmek gibi planlar.

ama günümüzde bunun çok kolay aşamalardan geçilerek elde edilmediğini de biliyorum.

Titiz çalışma, resmi kayıt kuyutlardan çok teamüle bakma, çevreyi araştırma, kulak kabartma, uyanık olma gerekliliği var.

kesinlikle iş güvenliği uzmanı olabilir.

Bu konularda özellikle stratejik önemi olan devlet kurumlarında eğitici seminerler verebilir.

tarım teknolojileri alanında çalışıp yurtdışındaki gelişmeleri takip edebilir ve bu teknolojilerin ülkeye kazandırılmasını sağlayabilir.

sulama, ekim, dikim, toplama, depolama alanındaki fuarlara ve uluslararası çalışmalara gönderilip rapor hazırlaması istenebilir.

Akademisyen olabilir.

Yani ben olsaydım bu şekilde değerlendirirdim ama böyle bir değerlendirme mekanizması yok sanırım.

o yüzden bence yapmayı düşündüğü şey çok mantıklı.

Ben de olsam öyle yapardım.

Mevzuyu çözmüş amcamız.

Adam gibi adam.

Allah sağlıklı huzurlu uzun ömürler versin.

Çoluğu çocuğu torunlarıyla güzel bir hayatı olsun.

Tabela ve reklam panolarının kullanılması ve şekilleri ile ilgili yeniden yasal düzenlemeler ve denetimler yapılmalı.

Bir tek haberin varlığı bile hemen harekete geçilmesini gerektirmiyor mu?

Kafasına reklam tabelası düşen kadın hayatını kaybetmiş.

Her kim hangi tabelayı nereye astırmışsa hepsini yeniden incelemeye gerekirse tabelaları kaldırmaya mecbur bırakırdım.

Tıpkı şey gibi tepki veriyoruz daha doğrusu hiç tepki vermiyoruz.

Kurt, aslan ya da sırtlan sürüye saldırır.

En zayıf olanları gözüne kestirir ve yakalayıp yemeye çalışır.

Mesela fil sürüsü anında tepki koyar.

Hepsi birleşip zayıf olanı kurtarmaya çalışır.

Bazı sürülerde ise üyeler ise saldırıya bakar, biraz öteye gidip orada otlamaya devam eder.

Bırakın diğer üyeleri uyarmayı biraz bakıp kulaklarını oynatır ve karnını doyurmaya devam eder.

Son günlerdeki kaza artış sebeplerinin raporlanması lazım.

İçişleri bakanlığı, kısa bir süre öncesine kadar kazaları önlemedeki başarılarıyla gündeme geliyordu.

İstikrarlı bir şekilde, denetimlerle ve alınan önlemlerle kazalardaki düşüş istatistiklerle de göz önüne seriliyordu.

Ne oldu da bu şoförlere bir şeyler oldu ?

Vatandaşın kafasındaki risk haritasında da yeni şekillenmeler oluşuyor.

Yoğun hareketliliğin olduğu dönemlerde toplu taşıma araçları kullanılmamalı.

Yasaklar kaldırıldı, kısıtlamalar kalktı, turizm sezonu açıldı, belki iklim ya da hava koşulları zorlu hale geldi, araçların bakımları aksamaya başladı, maliyetler astronomik olarak arttı.

Her ne ise dönem gerçekten azami dikkat gerektiren bir dönem.