Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
kullanılması kulağa hoş gelmeyen tamlama.
Bu ülkede...
uzak olduğum, onaylamadığım, benden olmayan, yadırgadığım
demek ister gibi.
Benim ülkemde bizim ülkemizde diyebilmemiz lazım.
Benim ülkem, benim dağlarım, benim ovalarım
bizim çocuklarımız, bizim toprağımız, bizim ormanlarımız, bizim emeklerimiz, hepsi bizim...
iddialı görüntüsü nedeniyle giyim ve aksesuar olarak kullanımında ölçülü olmayı gerektiren kumaş-deri türü.
gece kıyafeti, abiye, nişan, düğün ve özel davetlerde tercih edilir.
herkes tercih edemez mesela.
daha çok kendisine yakıştığını düşünen, fiziğine güvenen kişilerce tercih edilir.
Bir keresinde kendisine lame gelinlik diktiren bir gelin görmüştüm.
Çok da yakışmıştı.
cesur gelin.
tarihi taş kemer köprüler yapıldıkları bölgenin iklim ve coğrafi koşulları konusunda ipucu veren mimari yapılardır.
örnek alınmaları gerekir.
şekil olsun diye yapılmamışlardır.
seçildikleri yerlerin ve yapılma şekillerinin dikkate alınması gerekir.
yüzlerce yıl ayakta kalmalarının sırrı da ustalarında gizlidir.
geçmişimizin taş ustaları saygıyla anılmaya değer insanlardır.
hep merak ediyordum.
yanlış bir hesap niye taaa Bağdat'a kadar gidiyor diye.
Bağ-ı dad ne demek diye biraz baktım.
Dad: iyilik, ihsan, vergi, adalet, hak, doğruluk gibi anlamlara geliyormuş.
Bağ-ı dad bu durumda adalet bahçesi, adalet bağı falan gibi bir şey oluyor.
Neden bahçeyi eklesinler ki ?
Pek kafamda oturtamadım.
Bence bağdat uzak diye bir de zamanın büyük şehri diye, misal metropol olduğu için büyük ticari ilişkiler geliştirildiği için böyle bir söz yerleşmiştir.
Hesap dediği de muhtemelen ticari hesaptır.
Şimdi olsa Yanlış hesap P.R.C den döner
Yanlış hesap Germany'den döner
Yanlış hesap USA den döner şeklinde söylenirdi herhalde.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |