Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Almancada turba anlamına geliyor.
Genellikle göl seviyelerindeki yükselme ve düşüşler neticesinde, binlerce yılda, göl tabanlarında biriken yaprak ve organik çürüntülerden oluşuyor. Organik bir toprak türü.
Çürümüş yapraklar, küçük ağaç dalları, kuru otlar nemli bir ortamda karıştırılarak ve içine gübre katılarak hazırlanabilecek toprak türü aynı zamanda. Hafif, hava alabilen, saksıda kullanılan topraktır. Turbaya Gübre karıştırılmasının sebebi tek başına bitkiler açısından besleyici değerinin düşük olmasıdır.
Uzun süre nemli kalabilme özelliği olduğundan, bitkileri çürütmemesi için, tamamen torf kullanmak yerine %40 oranında bahçe toprağına karıştırılması öneriliyor.
topraksız tarım, saksı bitkileri, toprak ıslahı, seracılıkta kullanılır.
Anadolu'nun domatesle tanışması çok geç olduğuna ve domates çok eskiden beri geleneksel olarak tükettiğimiz bir sebze olmadığına göre acaba salça kelimesi bize nereden gelmiş ? İtalyanca her türlü sos anlamına gelen " salsa" kelimesini "salça" olarak almışız. İtalyanların kullandığı salsa kelimesi ise Latince "tuzlu şeyler" anlamına geliyor. Latince "Sal" tuz, "Salsus" ise tuzlu anlamına geliyormuş. "salsa" ise kelimenin nötr halinin çoğulu...
Salçayı o kadar vazgeçilmez bulmuşuz ki günümüzde lezzet vermesi için neredeyse her yemeğe katıyoruz.
Aynı mantıkla "Salamura" kelimesini de açıklayabiliriz. O da İtalyancadan dilimize geçmiş. "Sal" tuz kelimesi ile "muria" tuzlu su, turşu suyu anlamna gelen kelimenin birleştirilmesiyle elde edilmiş.
konserve kutuda karışık tahıl içeriği olarak satıldığını görünce kurcaladığım gıda maddesi. Yaşadığım yerde insanların sanırım kuş yemi zannedip bakıp geçtiği üründü. fiyatı miyatı da etkilemiyor bizi zaten almıyoruz, Anlamıyoruz öyle şeylerden , diyet deyince ille de lahana , lahana...
Güney amerika kökenliymiş. Nanegillerden bir bitkinin tohumuymuş. bitkinin Tipi benzemiyor ama bizim yaylada da var böyle tohumlardan. Bitkiyi koparmadan başını hafifçe eğip avucumuza döküp çıtır çıtır yiyorduk küçükken tohumlarını. Dişlerimizle ezince ağzımızda cevizimsi bir tat bırakıyordu.
chia tohumu Maya ve Aztek medeniyetlerince biliniyormuş.
Koşucu ve savaşçılar güç versin diye özellikle tüketirmiş.
Salvia Hispanica bitkisinin tohumlarıymış. bitkiye görsellerden baktım . Mavi çiçekli , çok da ayırdedilemeyecek bir bitki gibi duruyor.
Faydalı bir bitki protein kaynağıymış.
Lifli olduğu, tok tuttuğu, diyet yardımcısı olduğu söyleniyor.
Suda ya da sütte bekletilince tohumlar şişerek içindeki sıvıya jelimsi bir kıvam veriyor.
İçine yumurta katılan gıda ürünlerinde yumurta niyetine kullanılabiliyormuş kıvamı nedeniyle.
Türkiye'de pek tutmadı sanırım pahalı da olduğu için.
Dünyanın en büyük çiçeği olarak bilinen Rafflesia'nın bildiğimiz manada dalları, yaprakları ve kökleri yoktur. Endonezya'nın Sumatra adasında 111 cm. çapında en büyüğü bulunan bu çiçek kötü koku yaymasıyla biliniyor. Fotosentez yapamayan bu bitki ihtiyacı olan su ve besini ince uzun bağları olan bir daldan alıyormuş.
Açtığı zaman parlak kırmızı bir kovayı andıran çiçek etrafa çürümüş et kokusu yayarak sinekleri kendine çekiyormuş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |