Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
ömrüne ömür katar.
Bir orman kokusu
Bir de yosun kokusu.
Bu günlerde deniz yosunları coşmuş durumda.
artık çocukluk anılarında kalan iyot ve yosun kokusu akşamları rüzgar denizden estikçe bize kadar geliyor.
Bir zamanlar kıyılardaki kayalardan toplanan midyeleri gençler gönül rahatlığıyla sahilde pişirip yerlerdi.
Otomobillerin ve asfaltların olmadığı zamanlardan bahsediyorum.
çok sessiz ve sakin zamanlardan.
Kuşların her birinin seslerini ayrı ayrı ayırt edebildiğimiz zamanlardan.
Ormanda ise kurumuş çalı çırpılardan ateş yakınca kozalaklar ve çam dalları çıtırdadıkça "evindesin, güvendesin" hissini derinden yaşıyorsun.
üzüntü verici olansa çoğu ayakta ölmüş ağaçları görmek.
Ağaçların çoğu ayakta ölüyor.
Ağaçlara selam veriyorum. Hele de çok eskiden beri tanıdığım bir ağaçsa.
İnanılmaz pis insanlar şehri akın akın doldurmaya başladı.
Belirtileri:
Otoban kenarlarında çoğunlukla köprülerin üzerlerinde daha önceden rastlamadığımız, arabalardan atıldığı belli olan çöpler.
Neler yok ki: İçine işenip fırlatılmış pet şişeler, boş sigara paketleri, kutu kola, meşrubat tenekeleri, içindeki alınıp fırlatılmış kargo kolileri, fırlatıldığı için kırılmış kola ve soda şişeleri...
Rezilliklerini akın akın taşıyorlar.
Bir de gürültülerini.
Sessiz sakin yaşıyoruz.
Bu nedenle en ufak değişikliklere duyarlıyız hemen fark ediyoruz.
Bol çıksatlı yüksek sesle müzik açan arabalar, saldırgan köpeklerinin tasmalarını tutarak dolaştıran değişik insanlar, sokaklarda yüksek sesle gürültülü bir şekilde itişen tipler, marketleri tıklım tıklım dolduran biz tatildeyiz havasıyla oraya buraya büyük bir coşkuyla gürültülü bir şekilde saldıran insanlar... Maske takmamayı da tercih ediyorlar.
Evet havalar çok sıcak ve maske gerçekten bunaltıyor ama biraz daha dikkatli olmaya devam etmeliyiz.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |