Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sabahtan beri bir ressam edasıyla çizmeye çalıştığım aletler.
Neredeyse gölge ve tarama da yapacaktım. O derecede hızımı alamadım diyebilirim.
( Tamamen iyi niyetli olarak sınav haftasına destek amaçlı angarya ek işler )
En hoşuma gidenler çizimi kolay olduğu için saat camı ve tel kafes.
İsmi en hoşuma giden ise çizgi film karakteri ismi gibi olduğundan Balon Joje.
Çat diye elimde kalırdı. Allah'tan fazla elleşmeden bir şekilde mezun oldum vakti zamanında.
Gerçi bizim zamanımızda bu kadar komplike laboratuvar da yoktu. Neyse.
Bu duruma örnek teşkil etmemekteyimdir.
Ediyor olsaydım şu anda uzay boşluğunda bir yerde bulunmam gerekiyordu.
Uzaya aşırı meraklıyım o ayrı.
İyi de kim uzaya meraklı değil ki ?
Aşırı bunaltıcı ve çözümsüz dünya meselelerinden çok daha çekici olan konu uzayın bizatihi kendisi.
Göz hizasına nasıl inilmiş diye baktım.
Hakikaten yol göletin adeta üzerinden değil içinden geçirilmiş.
Gölet ikiye mi bölünmüş tam olarak anlayamadım.
Üzeri açık bırakılmış bir boruyu andırıyor.
Sağlı sollu her iki tarafta da su göz hizasında.
Biraz ürkütücü görünüyor.
Aslında bu yol sağlam ve şeffaf bir malzemeden yapılabilseydi çok daha acayip bir durum olurdu.
Dev bir akvaryumda gezinmek gibi.
Sanki her an taşabilirmiş ve sizi alıp götürebilirmiş gibi.
Yağmur, fırtına gibi olasılıkları hesaplamıştırlar mutlaka.
Kesenin ağzını açan ülke.
18 yaş altındaki tüm gençlere adam başı 100.000 yen dağıtılacakmış.
Hamamdan, anlaşarak, beş kuruşsuz ayrılan 3 gencin hikayesi gibi.
Belki hayata eşit koşullarda başlamaları istenmiştir.
Ülkenin alım gücü nedir verilen bu para ile oralarda ne alınıp satılabiliyor bilmiyorum ama neresinden bakarsan bak Japon gençliği için çok güzel bir haber.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |