Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
aslında amerikan yazmama da hiç gerek yok.
hepsi öyle zaten.
neyse.
böyle filmler her zaman iş yapar.
virüslü, yaratıklı, zombili, uzaylı, bilinmeyen düşmanlı, suyu kendi elinde tutanlı, karası olmayıp denizde yaşayanlı, yer altına sığınmalı, labirentli, adaya düşmeli, uçmalı kaçmalı, radyasyon riskli, uzaya yerleşmeli, avatarlı...
böyle şeyler sadece filmlerde olur canım...
yok valla, sadece filmlerde olmuyor.
bunu da rts hocalarıyla tartışmak lazım.
filmleri mi gerçek hayata taşıyoruz yoksa filmler mi gerçek hayatı yansıtabiliyor?
buna bir örnek verelim:
mesela
yeni bir sosyal ortama girersiniz.
kimseyi çok uzun süredir tanımıyorsunuzdur.
sessiz kaldığınız sürece ve işleri yoluna koyduğunuz sürece kimsenin gözüne batmazsınız.
herkesin, göz önünde olan her türlü taşkınlığını görmezden gelir işinize bakarsınız.
sonra bir gün şak diye bir karar alır ve tak diye uygularsınız.
kimse sizden böyle bir performans beklemiyordur.
herkesi şoke etmişsinizdir.
bir anda şunu fark edersiniz.
hepsi sizi kafasında bir yere oturtmuş,
belli potansiyelleri size yüklemiş,
belli bir kalıpta görmek istemiş,
size hep o şekilde davranmış,
bir anda oyunu bozdunuz, her şeyi berbat ettiniz, oldu mu şimdi böyle ?
afallama kısmına gelince:
afallayan kişi sizsinizdir.
böyle bir duruma ayılınca hafif bir kırgınlıkla birlikte çokça afallarsınız.
bu tıpkı şey gibidir.
birilerinin sizi çekiştirirken konuşmalarının üzerine gelmeniz gibi.
geçen gün ağaçların tepesinde oturan kuşların ne olduğu kafama takıldı.
bütün kuşları taradım.
baktım baktım.
sanırım şahin ya da çaylak denen yırtıcı kuşlardı.
dürbünüm olsaydı aslında daha iyi görürdüm.
ama bana sorsanız kartal, şahin ya da doğanı yakından görsem bile ayıramam.
aynı kuşlara değişik isimler vermişler sanki.
kartal biraz daha büyük gibi ama küçük olanları da var.
gagalarından mı ayırıyorlar, tüylerinden mi ayırıyorlar, boyutlarına göre mi sınıflandırıyorlar bilmiyorum.
kuş meraklıları var şak diye hemen ismini buluyor baktığı kuşun.
bu da bir merak demek ki.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |