Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
dün Rize tamamen sele teslim oldu.
alışılageldik görüntüler tekrar etti.
Halkın sel ve heyelan konusunda bilinçlendirilmesi lazım.
Bu görev de üniversitelere düşüyor.
Şehirde heyelan ve çığ çalışması yapılması gerekiyor.
Hangi bölgeler riskli, hangi akarsu kaynakları nereden geçiyor, hangilerinin taşkın potansiyeli var, ağaçlandırma nasıl yapılmalı, araziler nasıl kullanılmalı vs.
bizim ailede yok.
Tanıdığım biri de yok o şekilde.
ama dinlediğim bazı hikayeler var.
İnsan inanamıyor.
Hiç görmediğim için saçma geliyor.
Şahit olsaydım korkudan saçlarım beyazlardı herhalde.
Hele de gözleri açık dolaşıyorsa...
Çok yoğun, stresli günler geçirip fazla çalışmaktan uyurgezere dönüşmüş birinin hikayelerini dinlemiştim.
Eşyaları oradan oraya taşıdığını falan.
Benim fikrim:
Özelleştirilmemeli
dönüştürülmeli
Tüm halkın yararlanabileceği hesaplı tatil alternatifi sunabilecek devlet işletmeleri haline getirilmeli.
Hatta bu yaygınlaştırılmalı,
Dar gelirli insanlar ezilip duruyor,
sosyal devlet bunu gerektirir,
3 tarafı denizlerle kaplı ülkemizde ailece deniz kenarında tatil geçiremeyen milyonlarca insanımız var.
kıyıları, o kadar güzel olmasına rağmen neden tenha bilemedim.
Kumsalları, kayalıkları, bitki örtüsü ile muhteşem manzaraları olan Japonya kıyılarında tek bir japon bile görmek mümkün değil.
Adamlar deniz kenarına inmiyor mu nedir?
Dünyanın her yanına çil yavrusu gibi dağılıyorlar onu anladık da.
Plajda güneşlenen bir Japon'u asla hayal edemiyorum zaten.
Denizde yüzen, şezlongda güneşlenen, kumsalda yürüyen Japon diye bir tür yok.
Şemsiye ellerinde sokaklarda müzelerde şehir içlerinde geziyorlar daha çok.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |