Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
kibritin uç kısmında kükürt ve potasyum klorat bulunuyormuş.
kükürtün tutuşması için gereken oksijeni potasyum klorat sağlıyormuş.
kibritin yan kısımlarında ise diğer katkılarla birlikte fosfor bulunuyor.
sürtünmeyle ortaya çıkan ısı kibritin ucundaki maddelerin kolaylıkla tutuşmasını sağlıyor.
zaten kibrit arapça kükürt anlamına geliyormuş.
kibritin ucundaki sodyum kloratın toksik etkileri var.
bu nedenle zehirli olarak kabul ediliyor.
bitkilere de bu karışım sulandırılıp dökülerek istenmeyen bitkilerin kökünün kurutulması amaçlanıyormuş.
deyimin buradan geldiği söyleniyor.
zerdüştlerin ölülerini bıraktığı yüksek zirvelerdeki kuleler.
yüksek tepelerin zirvelerine etraflarına duvarlar örerek kuleler yapmışlar.
duvarları bir insanın ya da uçamayan başka bir canlının aşması mümkün değil.
zorlu bir tırmanışla ulaşılan zirvede sizi bir kapı karşılıyor.
bu kapı kilitli tutuluyor ve görevliler haricinde içeri girilemiyor.
zerdüştler toprağa, suya ve havaya saygı duyduklarından ve onların kirletilmemesi gerektiğine inandıklarından ölülerini yırtıcı kuşların yemesi için bu kulelere bırakıyorlar.
Not: Pragmatist açıdan konuya yaklaşılırsa dönemlerinde salgın hastalıkların yaygın olduğu, bunu önlemek için çeşitli yöntemlere başvurdukları, özellikle ölümcül veba salgınlarından toplumu koruyabilmek adına ölülerini mümkün olduğu kadar izole edip toprağa ve suya kirliliğin bulaşmaması için gayret ettikleri sonucuna ulaşılmış.
bu arada akbaba veya diğer yırtıcı kuşların bu hastalıklardan etkilenmediği ve leşleri temizledikleri açıklanmış. ne derece doğrudur bilemem ama dünyanın her yerinde leşçil canlılar var.
günümüzde ise bu uygulamalar İran'da yasaklanmış.
sembolik olarak birkaç kule turistik ziyaretler açısından ayakta tutuluyor.
bu tabletlerde tam olarak ne yazıyor ya da kaçta kaçı gün yüzüne çıkarılıp şifreleri çözüldü bilmiyorum ama evrenin tüm sırları bu tabletlerdeymiş gibi herkes bu tabletlere atıf yapıyor.
bu da sümer halkını gizemli bir hale getiriyor.
asya kökenli oldukları hatta dağlık bölgelerden gelip mezopotamya'ya yerleştikleri fakat ziggurat gibi ahşap evler gibi kendi kültürel özelliklerini korumaya devam ettiklerini, simsiyah ve düz saçlı olduklarını belirtmişler ama bu tabletleri hangi amaçla, hangi bilgilerle doldurduklarını biraz daha detaylı araştırmak lazım.
Bu arada çivi yazısı örneklerine İran bölgesinde de rastlanmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |