Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
ağırlıklı olarak elektriği en iyi ileten elementlerden oluşan maddelere verdiğimiz isim.
merak edip araştırdım.
en iyi iletken ne altınmış ne de bakır.
elektriği en iyi ileten madde gümüş.
daha sonra bakır
ondan sonra ise altın geliyor.
gümüş pahalı, onun için iletkenliği ona daha yakın olan bakır kullanılıyor.
altının iletkenliği daha düşük ama korozyona direnci onu kıymetli hale getirmiş.
latince calc ( kireç ) kökünden geliyor.
kaymak taşı ismi de verilmiş. ( Eski Mısır )
kristalleşmiş kalsiyum karbonat
sertlik derecesi düşük ( 3 )
kırılgan ve kolay çizilebilir.
tuz ruhunda ayrışma özelliği varmış. ( tuz ruhu kireç sökücü )
tortul kayaçların ortak bileşeni olarak adlandırılmış.
deniz canlılarının kabuklarının kristalize olması ile kalsit kristalleri oluşuyor.
kalkerle ilişkili.
altlarının neden bu kadar garip ve yüksek üretildiğini bilmiyordum.
az çok tahmin edilebilirmiş aslında ama yine de öğrendiğim iyi oldu.
kobra murat'ın açıklamasına göre hamamlardaki çirkef su ayaklara değmesin diye bu şekilde üretiliyorlarmış.
çirkef su: hamamlarda akan kirli sulara o isim veriliyormuş.
herhalde yer tutuşu sağlam olsun diye de yüzeyi biraz geniş tutmuşlar.
sonra birden aklıma geldi.
japonların da aynı böyle takunyaları oluyor geleneksel giysilerinin altına giydikleri.
takunya kelimesi yunanca kökenli ve tahta ayakkabı anlamına geliyor.
yani tokyo ile falan bir ilgisi yok.
e peki japonların giydiği şeye ne deniyor ?
geta deniyormuş.
onlarınki de böyle yüksek ve kimonolar kirlenmesin diye o şekildeymiş.
iklim, bitki örtüsü, yer şekilleri etkisi herhalde.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |