Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
mezarının bulunduğu açıklanmış.
16 Ağustos 2023 tarihli bir haber.
Ona ait olduğu tahmin ediliyormuş daha doğrusu kuvvetle muhtemelmiş.
Bulunduğu yer: Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur'un kuzeydoğusunda, Burkan Kaldun dağında bulunmuş.
Mezar yeri araştırılırken japon teknolojisinden yararlanılmış ve yer altının hassas bir şekilde taranması sonucu geniş mezar yeri tespit edilmiş.
Mezar yerini bulmak için Nasa ve japon uzay araştırmaları merkezi GVC birlikte çalışmış.
Mezar 100 metrekarelik bir alanda ve 8 odalı olarak inşa edilmiş.
Merkezinde Cengiz Han elinde damgasını tutar bir şekilde yatırılmış vaziyetteymiş.
iki ayak ucunda aslan heykelleri ve baş kısmında bir yırtıcı kuş heykeli bulunuyormuş.
ayrıca mezar odasında at koşum takımları ve diğer bazı değerli eşyalar bulunuyormuş.
Diğer odalarda ise diğer ileri gelenlerin mezarları varmış.
Not: Cengiz Han'ın dini inancı şamanizm, moğolca ve türkçe konuşuyormuş ve çinliler cengiz han'ı türk olarak tanımlıyormuş. Moğol mu yoksa türk mü ve ikisi çok farklı şeyler mi o kadarını bilmiyorum.
Bu arada umarım bulgulardan bir DNA analizi yapma fırsatı bulunabilir.
Malum asya halklarının büyük bir kısmında dna izleri olduğu iddia edilip duruyordu.
Başka bir not: haber 2023 yılına aitmiş gibi yayınlanmış peki o zaman 2014 yılındaki haber neyin nesi oluyor onu anlamadım. Ya eski bir haberi yeni diye yayınladılar ya da ben yanlış anladım bulunan yer 2014 yılında bulundu.
sözlük tanımı haricinde günümüzde tam olarak ne olduğunu bilemediğim şey.
her gün ve her gece pek çok şey olur.
Yalnızca "bazıları" haber olarak değerlendirilip önünüze gelir.
buna kim karar verir, neyi baz alır, haber nasıl hazırlanır, kaç tür haber vardır...
işte bütün bunlar hep şey,
şey işte.
Benim ruhum duymuyor olabilir ama pek çok şey de gerçekleşiyor olabilir.
krişna inancının mantrasıymış.
mantra: sanskritçe dini şiir ya da okuma.
Peru'da okyanus ile alabildiğine verimsiz kum yığınlarının arasında bir dini merkez kurulmuş.
tamamen kerpiçten yapılar inşa etmişler.
yaşam alanlarını yemyeşil hale getirmişler.
Peru'ya neredeyse hiç yağmur yağmıyormuş; o yüzden kerpiç ucuz ve kullanışlı bir malzeme olarak tercih edilmiş.
Fatih koparan sayesinde dini merkezin içinde dolaşmış gibi oluyoruz.
Benim dikkatimi çeken, geniş bir kafes içinde kapalı tutulan tavus kuşu çifti oldu.
Fatih koparan bunun bir anlamı olup olmadığını sordu.
tapınaktaki monk hiçbir anlamı olmadığını söyledi.
kurban edilip kesilecekken onu kurtarmışlarmış da.
duvarlardaki semboller öyle söylemiyordu.
kocaman bir tavus kuşunu yerleşim birimlerinden birine işlemiş, boyamışlar.
şimdi bu tavus kuşu inancı neyin nesiyse tüm güney asya'dan taaa anadolu'ya kadar yayılmış.
Rengi olan mavinin kutsal kabul edilmesi,
mavi giymenin doğru bulunmaması,
tavus kuşunun temsil ettiği kimlik falan.
hakikaten ilginç.
Bu hindistan garip bir yer bu anlamda.
Sen tut Peru'ya böyle bir yer inşa et, sonra git Hindistan'a yerleş.
acayip hakikaten.
yer altında bulunan mimari yapılar.
tonozlu olarak dehlizler şeklinde inşa edilmişler.
ölüleri buralara yerleştiriyorlarmış.
birkaç kilometreyi bulabilen koridorları bulunabiliyormuş.
erken hıristiyanlık döneminden beri yapılıyor ve kullanılıyorlarmış.
aslında kelime anlamı yeraltı mahzeni ya da mağara kilisesiymiş.
aslında yeraltı şehirleri denince akla hep erken hıristiyanlık dönemleri geliyor.
kilise-manastır, yeraltı şehri, hıristiyanlık simgeleri hep bir arada yer alıyor.
pagan roma dönemi ile ilk hıristiyanlar arasında oldukça şiddetli olayların geçtiği de buradan anlaşılabilir aslında.
gerçi binlerce yıl daha eski başka yeraltı şehri ve mağaralardan da bahsediliyor ama temel mantık hep aynı olabilir.
kaçma ve gizlenme.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |