Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
çok acayip bir kaza raporu programı izlemiştim.
adam afrika'nın ücra havaalanlarından birinden büyükçe bir çantayla uçağa biniyor.
artık nasıl bir limansa çantanın içi kontrol edilmiyor.
çantada anestezik verilmiş büyük bir timsah var.
bundan kimsenin haberi yok.
uçak havadayken timsah uyanıveriyor.
yolcular korkudan aynı noktaya yığıldığı için uçağın dengesi bozuluyor ve uçak yere çakılıyor.
timsah hariç herkes ölüyor.
bu olay anlatılıp şuna yakın bir bilgi paylaşılmıştı:
havada coşmayın, aynı noktaya toplanmayın, uçağın dengesini bozmayın, mümkün olduğunca yerinizden kalkmayın.
bu konuda yolcuların haberi olmadan uçağı dengeleyecek yolcu dağıtımı ve dengeleme çalışmaları yapılabiliyormuş.
aslında bizde de buna benzer bir şey gerçekleşebilir.
düşünsenize bir yolcunun çantasından herkesi korkutabilecek bir böcek vs. çıksa.
bir akrep, her nasılsa içeri girmeyi başarmış bir arı, cepte sokulmuş bir hamster ya da su kaplumbağası falan.
demek ki durum faciaya dönüşebilirmiş.
sümer dilinin çözümlenebilmesi ardılı olan akadlar üzerinden gerçekleştirilmiş.
Yani sümer medeniyeti artık varlık gösteremez olduktan sonra bölgede hakimiyet kuran akadların bıraktıkları üzerinden sümerceyi çözümlemek mümkün olmuş.
bu nedenle Türkçe kelimelerle sümerce ortak kelimeler arasındaki fonetik farklılığın bu aktarımdan doğmuş olabileceği belirtiliyor.
Fakat şu konunun da altı çizilmiş.
Ortak pek çok kelime olmasına rağmen sümer dili ile ön türkçe ya da türkçe birebir örtüşmüyor.
tahminler şu şekilde:
iki uygarlık arasında yakın bir temas, kuvvetli bir kültür aktarımı gerçekleşmiş olabilir.
Bununla doğrudan ilgisi olmasa da başka bir bilgi şu şekilde: Asya'da çok geniş bir arazide soğdca adı verilen ortak bil konuşuluyormuş.
Bu adeta ortak bir ticaret diline dönüşmüşmüş.
kısacası daha doğru bilgiye ulaşabilmek için daha çok noktayı aydınlatmak gerekiyor gibi görünüyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |