Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
sayfa sayılarına bakamıyorduk ama finallere hazırlık dönemi geldi aklıma.
100 er sayfalık fasiküllerine ayırdığımız kitaplar.
En sonunda pes edip kitap taşımamaya başlamıştım.
Kütüphane görevlisi okuduğum kitapları biliyordu ve onları yerlerine kaldırmayıp kenara ayırıyordu.
Ertesi gün kaldığım yerden devam.
Tıbbi deneylerini öncelikle kendi üzerinde uygularmış.
Amasya darüşşifasında 14 sene hekimlik yapmış.
Cerrahi alanındaki çalışmaları ve geliştirdiği aletlerle tarihe geçmiş.
Osmanlı döneminin önemli hekimlerindendir.
mücerrebname isimli kitabı bir farmakoloji kitabı olarak kabul görmüş.
Tam da şu günlere ışınlanabilseydi ne yapardı, nasıl bir terkip hazırlardı, ne tavsiye ederdi gerçekten merak ediyorum.
Düşünsenize İbni Sina ve Sabuncuoğlu kafa kafaya vermiş.
Bir laboratuvara kapanmış, günler sonra bir terkiple ortaya çıkmışlar.
Valla bilemedim, işte modern tıbbın vaziyeti ortada.
Hiç böyle bir hasta görmedim.
Hep kulaktan dolma bilgilerle hastalığı tanımaya çalıştık.
Bir de oyuncuların bu tarz rolleri olur.
Genelde kadın oyuncular canlandırır böyle kişilikleri.
Kısacası çok bilmiyorum.
Sadece şu hikayeyi biliyorum.
Adam gizli ajanlar peşimde diye sürekli psikiyatristlere gidiyor.
Sonra adamı gerçekten alıp götürüyorlar.
Tedavisi yanına kar kalıyor.
Herhalde şöyle demiştir:
Ajanlar majanlar peşimde olabilir ama artık takmıyorum hiçbirini.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |