Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
kesik kolların havalarda uçtuğu Ömer seyfettin hikayesi.
ömer seyfettin'in çok iyi fakat çocuklara önerilmemesi gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum. +1
Bize stephen king ayarında hikayeler anlatıyordu.
Başını vermeyen şehit,
diyet,
kaşağı,
falaka,
topuz,
kütük,
forsa
bugün filmleri çekilse -ki niye hala çekilmemiş onu da merak etmedim değil- şiddet içerikli film diye uyarı yazısı konur.
iki tanesini anlatayım:
Birincisinde adam yerden göğe kadar haklı.
düğmeye bastım, yaya için yeşil yandı, araba durdu.
tam o anda başımı çevirdim, uzun süredir görmediğim bir tanıdığa rastladım ve selamlaştık.
sonra o lafı biraz uzattı ve cevap vermek zorunda kaldım.
ışığı ve bekleyen arabayı tamamen unutmuşum.
sonradan başımı çevirince;
camı kapalı olduğu için adamın sadece el kol hareketlerini görüyorum ama suratından yüksek volümlü methiyeler düzdüğünü anlayabiliyorum.
hatta ona dublaj bile yapabilirim.
Neyse bu da bana ders olsun.
ikincisinde kim haklı bilmiyorum, takdir sizin.
Bir grup kadınlı erkekli yaşlı Alman.
Uzunca bir masanın uç kısmında oturup yemek yiyorlar.
Sandalyelerinden birinde servis var ama sandalye boş.
Yemek yemem lazım, her yer dolu olduğundan, yer bulamadığım için ve masa oldukça uzun olduğu için diğer ucuna tabağımla birlikte iliştim.
İçlerinden biriyle de selamlaşıp başımla da onay almış oldum. Almancam yok, İngilizce de saçma geldi.
Kendi halimde yemeğimi yerken boş sandalyenin sahibi geldi.
Afacan Dennis'in dedesine benziyor.
durduk yerde bana bağırmaya başladı.
Aval aval suratına bakıyorum ama bir şey de anlamıyorum.
Adam nefes almadan Bay Meraklı gibi bağırıyor.
Bütün restoran sessizleşti, herkes bize bakıyor.
Dayı sen ne diyorsun ? diyemiyorum.
Yalan yok beni bir gülme aldı.
Gözlerimi açtım adamı inceliyorum.
Sonra garson geldi, çok telaşlandı, telaşı bana olan saygısından değil onu hissediyorum da, niye telaşlı onu anlamıyorum.
Herhalde bu amca gidecek, beni idareye şikayet edecek diye korkuyor.
Yahu ne korkuyorsun senlik bir durum zaten yok.
Lütfen, dedi sizi şöyle alabilir miyim, falan filan dedi.
aslında garsonların gıcık olduğu türden gidip kendi çatal kaşığını alan da bir tipim, hiç de sevmem öyle garip yapmacık nezaket cümlelerini.
geçtim gösterdiği yere oturdum.
ertesi gün asansörde karşılaştık.
bizimki rahat durmadı tabi:
adamı tanıdı hemen.
Bu muydu ?
diye yüksek sesle sordu.
Bir yandan da eliyle gösteriyor.
adam anladı bir şeyler, telaşlı telaşlı gözlerini kaçırıyor.
La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyül azim.
He dedim, he, ilişme yaşlı başlı amcaya rahat bırak, sonra gülmeye başladım.
Kavga etmekten nefret ederim.
okulu bitirdikten sonra gelişen bazı olaylardan sonra bana şöyle demişlerdi:
alçaklara kar yağdı üşümedin mi ?
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi ?
hatta demişlerdi ki:
hacel obasını engin mi sandın ?
Ayağında potini var zengin mi sandın ?
Her olur olmazı canım, dengin mi sandın ?
ay da geçti göremedim dost (yar) seni
Merdivenden tıkır mıkır inişi
cığıldaşır altın ile gümüşü
ipti söz verip de canım sonra dönüşü
ay da doğdu göremedim dost (yar) seni
ben de dediydim ki: ee bunları okullarda öğretmiyorsunuz ki nerede öğrenek ?
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |