Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Haberleri okumuşsunuzdur. Sahra Çölü'nden Fransa'ya bu ay başında çöl tozu taşınmış.
Bu toz Sezyum137 kalıntılarını da içeriyormuş.
Hadi bakalım Fransa, sıvama fazındayız hep beraber.
bu tozun Türkiye'ye taşınma olasılığı da varmış.
Uzmanlar uyarmışlar.
Olaya konu günlerde evden çıkmayın, camları açmayın, dışarıdaki havayı solumayın uyarıları yapılıyor.
Eee bu radyoaktif tozlar yere inmeyecek mi ?
Neyse , arka fonda Hamiyet Yüceses " Vefasız Yolcu" yu söylüyor ben radyoaktiviteyi araştırıyorum.
Dediydim. Öner Döşer uyardıydı.
bu sene sonuna kadar yeşil yeşil parlamaya başlayabilir ve geceleyin ışık saçabiliriz.
doğada bulunan haliyle pek bir işe yaramayan uranyumun içindeki u235 oranının arttırılmış haliymiş.
Herhalde bu u235 para gibi bir şey, artınca zenginleşiliyor ve görece işe yarar hale getiriliyor.
Zenginleşsin diye uranyumu çalkalıyorlarmış. Sonra da bomba yapıyorlarmış. Daha sonra başka işlerde de kullanılmış ama daha çok askeri ağırlıklı.
Daha fazla araştırmıyorum.
Daha çok evdeki pişmiş makarnayı daha besleyici olsun diye zenginleştirmeye çalışıyorum.
Yeni Zelanda açıklarında denizden çıkarılan bir canlıya ait ceset.
1977 yılında bulunmuş.
Japon balıkçı gemisi mürettebatı bulmuş.
Üzerinden alınan doku örnekleri analiz edilmiş ve bir basking köpekbalığı olabileceği belirtilmiş.
Ama şekli çok daha farklı.
Boyu 10 metre ve kilosu yaklaşık 1800 kilogram.
doku ve iskelet örnekleri alınmış. Fotoğrafları çekilmiş ve kaptan tarafından suya geri bıraktırılmış.
Sonradan bırakıldığı yerde araştırılmış ama bulunamamış.
Japonya'da plesiosaur bulunduğu dedikoduları yayılmış.
Daha sonra yapılan incelemelerle köpekbalığı açıklaması yapılmış ve tartışma kapanmış.
Sadece okyanuslarda değil yerküre üzerinde bilinen en derin nokta.
Everest'i ters çevirsek ve bu çukura yerleştirsek bile yüzeye ulaşmak için 1 kilometre mesafe kalıyor.
En derin noktası 10.994 metre olarak ölçülmüş.
Pasifik Okyanusunda, Japonya ve Endonezya'ya eşit mesafede.
2.542 kilometre uzunluğunda, 69 kilometre genişliğinde bir bölge.
Derinliği artmaya devam ediyormuş ve tektonik hareketler, tsunami ve volkanik faaliyetler açısından yüksek riskli bir bölge.
1 kg. ağırlığında metal bir kütle ortalama bir saatte tabana ulaşabiliyormuş.
Tabanındaki basınç çok yüksek olduğundan fazla dalış yapılamamış. Yeryüzü açık hava basıncının neredeyse 1000 katı bir basınç var tabanda. Santimetre başına 1 ton basınç var.
Çeşitli dönemlerde basınca dayanıklı araçlarla dalışlar yapılmış ve plastik atıklara dahi rastlanmış. Üzerinden geçen gemiciler bozuk para attığı için bir nevi dilek havuzu işlevi de görüyormuş. İleri tarihlerde çeşitli ülkelerin bozuk paralarına da rastlanabilecek çukur.
Görünümleri bizim için ürkütücü sayılabilecek tarih öncesi çağlardan beri yaşayan çeşitli deniz canlılarına da ev sahipliği yapıyor. ( the fangtooth fish, anglerfish, flashlight fish )
yine çukurun dibinde deprem anında kaydedilen sesler var ki 17 Ağustos depreminde yayılan sese çok benziyor.
Bir de bir deniz canlısına ait olduğu ileri sürülen bazı değişik ses kayıtları almayı başarmışlar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |