Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bilinen şehirler:
Meksika'da var.
Malta'da bulunmuş.
Kuzey Afrika'da var.
Avrupa'da ( yanılmıyorsam Almanya ya da Avusturya'da ) bulunmuş.
İran'da var.
Anadolu'da var.
Bilinenler şimdilik bu kadar.
Ortak noktaları:
Herhalde en belirgin olanı enlem benzerliği. Belli enlemler aralığındalar.
yer yapısının müsait olması. Kolay işlenmesi, tünel açılması, yıkılmaması.
belli ki uzun soluklu zorlayıcı bir koşula karşılık oluşturulmuşlar.
acil bir durum olsaydı herhalde mağara ya da sığınak benzeri daha kolay elde edilebilecek bir yapıya sığınılır ya da o şekilde şekillendirilirdi.
Bir dağa devasa bir mağara oyulurdu.
şehir kuracak kadar planlı hareket olsa olsa çok ani gelişmeyen, aslında çok da aciliyeti olmayan ama konfor sağlayacak ve insanların hayvanlarıyla birlikte daha rahat yaşamasını sağlayacak koşullar sağlama çabası olarak değerlendirilebilir.
evcil hayvanı ve insanı etkileyebilecek bu durum çok yüksek olasılıkla zorlayıcı iklim koşulları olabilir.
aşırı sıcaklar ya da dayanılmaz soğuklar.
Belki bir buzul çağı.
Anadolu'da inşa edilen yeraltı şehirleri Hitit dönemine ya da Pers dönemine tarihleniyor.
Perslerle ilgili olma olasılığı yüksek çünkü iran'da da bu tarz yeraltı şehirleri var.
bir kere ayar yaptık ve bir daha da ellemedik.
pencereler bozulmadı.
pencereleri, bizim kedi kendini pokemon zannedip uçmasın diye zaten tam olarak açmayıp üstten
aralıyorduk.
gelişme olursa kaydederim.
bozulanlar sineklikler oldu.
yuvasına oturtulan pimler çatır çutur kırıldı.
hatta sapları elimizde kaldı.
telle falan sarmak ya da bağlamak gerekiyor.
sinir bozucu bir durum.
bu plastik pimler falan ne zaman çat çut gitse çinlileri sürekli yad ediyorum.
bu kadar beddua almak iyi bir şey değil bence.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |