Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bu sineklerin bir de gözle görülemeyecek kadar küçük olanları var.
meyve sineğinden bile küçükler.
Genelde akşam serininde ortaya çıkarlar.
Beslenmek için ne tür canlı bulurlarsa saldırırlar. :)
İlk başta soktukları anlaşılmaz ama tatlı tatlı kaşınmaya başlayınca kabarmaya da başlarsınız.
Genelde ayaklardan sokarlar.
Pantolon paçaları çorapların içine sokulur, uzun kollu gömlekler giyilir ve kafaya bir şapka takılır.
Enseye de bir mendil bağlamakta fayda var.
Anlatımı fotoğraflarla desteklenmiş güzel bir kitap.
Her ne kadar artık teknoloji ve iletişim geliştiği için hava olaylarını çok daha hızlı ve kesin takip etmek kolay olsa da genel kültür açısından okunabilir.
Bulut tiplerini, oluş şekillerini ve hava olaylarını basit bir dille anlatıyor.
Yazarı Alan Watts
Edirne Mithatpaşa ilkokulu müdürü.
Öğrencilerinin eşit koşullarda okuması gerektiğini düşünerek kolları sıvamış.
Hafta sonlarında bir inşaatta çalışarak elde ettiği gelirle öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılıyormuş.
Diğer inşaat çalışanları da destek olmuşlar.
Öğrencilere yeni ayakkabılar almışlar.
ileri yaşlarda potansiyeli düşen duygu durumu.
Yapabileceğim en ileri deliliği bilmiyorum.
Düştüğüm duruma bağlı.
Kimse içinde ne potansiyel taşıdığını sınanmadıkça bilemez.
Şimdilik dışarıda yüksek sesle şarkı söylemek, kıyafetlerimle köyün deresine atlamam bile benim için yeterli birer delilik sayılabilir.
Avusturya'da bir adam annesinin emekli maaşını almaya devam etmek için onu mumyalamış. Buz paketleri, kedi kumu ve buna benzer başka yöntemler kullanan adam bir postacının dikkati sayesinde yakalanmış.
Çok ağır olaylar.
Filmlerde görsek ağzımız açık izleriz.
Galiba hepimizde bir miktar araz var.
Dışarıya fazla belli edenlere müdahale edilip teşhis konuyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |