Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
baharatlı nişastalı patates kızartması:
patatesleri haşlıyoruz.
patates ( büyükçe ) başına 1 silme yemek kaşığı nişastayı haşlayıp ezdiğimiz patateslere katıyoruz.
tuzunu , kekiğini, karabiberini, kimyonunu tercih ettiğimiz ölçüde ekliyoruz.
merdaneyle hamur gibi açıp ince şeritler halinde kesildikten sonra kızartılıp sıcak sıcak servis ediyoruz.
afiyet olsun.
son dönem çekilen yamyamlık filmlerinden biri.
Film izlendikten sonra insanlar etyemez olmaya rahatlıkla karar verebilir.
Zaten o yönde bir amaçla çekilmiş gibi duruyor film.
Oyunculuklar berbat.
Başroldeki yamyam arkadaşımız karakteri tam olarak ortaya koyamamış.
Gerçekçi bir yamyam profili çizmiyor.
Yine de itici bir karakter ortaya çıkarmayı başarmış o ayrı konu.
bir de bu yapımlarda teknolojinin son olanakları olabildiğince filmlere dahil ediliyor.
Akıllı telefon uygulamaları, tinder, konum bildirme, resim paylaşma, paylaşılan resmi googlelama , stalklama, yüz tarama vs. aklınıza ne gelirse...
bizim dönemimizin öğrencilik hali.
"kılıksızlık" genel prensipti.
Modamızın adı: "Ne bulursan giy" modasıydı.
Yüzde 99.9 jean pantolon ceketlerle ve basic tişörtlerle öğrencilik serüvenimizi noktalamışızdır.
Yalnız şöyle bir durumumuz vardı:
90 lı yıllarda evet hazır giyim şimdiki gibiydi ama bu kadar markalaşma ve tekelleşme yoktu.
Herhangi bir markası olmayan ve rahat kalıplı pek çok ürünü alternatif mağazalarda, giyim depolarında,
outlet mağazalarda çok rahat bulabiliyorduk.
Kalıp sıkıntısı da yoktu.
Hepimiz trapez sanatçısı gibi gezmiyorduk ortalıkta.
Bir de kumaşlar bu kadar sentetik değildi.
şu anda plastiği adeta giyiyoruz.
o zamanlar pamukluya, yünlüye ulaşmak da bu kadar zor değildi.
Sentetik kumaşlardan tiksindiğim için "kılıksız" denmesine razı olarak modayı takip etmeyi halen reddediyorum.
dolapta ise 20 yıllık ama daha sağlıklı kıyafetler var.
Hiç de oturup tasarladığımı hatırlamıyorum.
Çoğunluğun da böyle yaptığını düşünüyorum.
Tavsiyem şu olabilir:
Keyfiniz yerinde değilse kimseyle buluşmayın.
Olabildiğince pozitifseniz ilk buluşmada güler yüzlü olun.
Her şeye rağmen neşeli olun.
duruşmaya çıkar gibi gerilmeyin.
Başka bir şeye gerek yok.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |