Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
markete uğradım ve üç harfli markette şey satıldığını da görmüş oldum.
adını yazamıyorum.
şey işte
gluteus maximus.
aklıma gelen gelmeyen her şeyi satmayı başarıyorlar.
acaba kafamda bazı tasarımlar hayaller kurup burada paylaşsam mı ?
Belki tasarlayıp onu da satabilirler.
mesela yenebilir tabaklar falan üretseler.
tabağı falan da yiyip işimizi bitirsek.
benim bilmediğim bir sürü yolu vardır.
bildiğimi paylaşayım :
sana karşı ve evrenin geri kalanına karşı işlediğim hatalardan ve kusurlardan dolayı, bunlara kefaret olmasını gönülden dileyerek kin duygumdan vazgeçiyorum.
senin beni bağışlaman umuduyla bana karşı yapılan hataları bağışlıyorum.
sonsuz sevgine kavuşmak dileğiyle davamı her iki cihanda da yürütmeyeceğime söz veriyorum.
bilerek ya da bilmeden acziyetimle işlediğim bağışlanabilir günahlarımı gece gibi örtmen karşılığında suç ve günahları örtmeyi tercih ediyorum.
hepsi bu kadar.
sonra da bir bardak soğuk su içip hayata devam etmek.
tam senlik dedi.
mutlaka izlemelisin dedi.
açtım baktım.
çok hızlı bir giriş yapmış.
ben o kadar hızlı kavrayamam.
diğer filmlerin-dizilerin aksine yavaşlatarak izlemem gerekiyor.
çünkü her cümlesi bir atıf, bir gönderme, bir geçmiş izi, bir tahmin, hayalgücü...
yine de bir kenara yazdım.
mutlaka izlemeliyim.
tabi bir de şunu ekleyelim:
yerli dizi sektörümüzde böyle bir dizi asla ama asla çekilemez.
çoğunluk vaziyeti kavrayamaz,
algılayamaz,
tolere edemez,
esere hoşgörü gösteremez.
kısacası böyle işte, bizim sistem köşk, yalı, şirket, holdig, kafe, lüks araba, çatı katı, deniz kenarı, okul kantini, gebelik testi ve buna benzer durum ve mekanlarda dolanıp duruyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |